Hedefleri arasında ülkemizi bölmek, iç savaş çıkarmak, halkı
bezdirmek ve yıldırmak, hükümeti dize getirmek… olduğu anlaşılan
terör eylemlerine karşı topyekün mücadele etmek elzemdir. Şu halde
bu ülkede yaşayan ve hain olmayan her bir ferdin bu mücadelede
üzerine düşen vazifeler vardır:
*Hepimiz dikkatli olacağız, nemelazımcılık yok, çevremizde şüpheli
bir şahıs ve durum gördüğümüzde vakit geçirmeden ilgili mercii
haberdar edeceğiz.
*Olaylar ne kadar zararlı ve acı olursa olsun “ağlamak, yanmak,
acımak” var, ama “halimiz ne olacak, felaket kapıda, sonumuz geldi”
gibi bir duygu ve düşünce yok, yılmak, çözülmek, korkuya ve
ümitsizliğe kapılmak yok!
*İç savaş veya halkı birbirine düşürüp kaos çıkarmak nasıl olur?
Toplumda kabuk bağlamış yaralar, gerginlik ve hassasiyet noktaları,
iyi kötü barış içinde yaşayan gruplar vardır; bu grupları birbirine
karşı tahrik edecek şayialar yayar, eylemlerde bulunurlar, taraflar
içinde saf, kapılgan, kolayca yönlendirilebilir şahıslar vardır,
bunları kullanırlar, olmadı araya bir takım hainleri veya
istihbarat elemanlarını sokarlar, derken gruplar arası atışmalar ve
sonra eylemler başlar. Bunları defalarca yaşadık ve zararlarını
gördük, acılarını çektik. Aklı başında olan kişi bir akrep yuvasına
veya yılan deliğine elini ikinci kere sokmaz. Bu konuda da uyanık
ve tedbirli olmamız, içimizde heyecanı aklına galip insanlar varsa
ve bunlar tahrike kapılıp farklı gruba karşı olumsuz söz ve eyleme
kalkışıyorsa ona engel olmamız zorunludur.