İmam Gazzâlî’nin mezheb, taassub ve tekfir konularında verdiği değerli bilgileri ve yaptığı uyarıları daha sonraki bir yazıda vermeye devam edelim. Bu bayram gününde bayramla ilgili bir yazımı gazetemizde, Ramazan yazıları dizisi içinde okuyacaksınız. Köşemde ise bugün, gittikçe büyük bir problem haline gelen, cana ve mala büyük zararlar veren trafik kurallarını ihlal konusuna değineceğim.
Kul hakkı, Allah Teâlâ’nın re’sen affetmeyeceğini, mağdurun hakkını çiğneyenden almadıkça onu bağışlamayacağını bildirdiği haklardır. Bu hakların maddi olanları gibi manevi olanları da vardır. Bir kimsenin malını çalmak veya gasp etmek nasıl kul hakkını çiğnemek ise ona kara çalmak da bir kul hakkı ihlalidir.
İnsanların özel mülkleri vardır, bu mülklerden bir başkasının istifade edebilmesi için sahibinin buna razı olması gerekir. İslam âlimleri, naslardan ve uygulamalardan yola çıkarak bu konuda oldukça düşündürücü hükümler çıkarmışlardır. Mesela bir kimsenin evine, bahçesine, tarlasına… onun izni olmadan namaz kılmak için girmek bile caiz değildir. İzinsiz giren gasp suçunu ve günahını işlemiş olur, gasp edilmiş bir yerde kılınan namaz ise en azından mekruhtur.
Bir de belli bir kimsenin mülkü ve ona mahsus olmayan, duruma göre herkesin veya belli bir grubun istifadesine sunulmuş yerler, imkânlar ve hizmetler vardır. Buralardan istifade etmenin de kuralları mevcuttur. Ulaşım için çok önemli olan yollar işte bu kamu hizmetine açılmış mekânlardır, imkânlardır. Yolları aynı zamanda birden fazla kişi, yaya veya vasıta ile farklı maksatlar ve şekillerde kullanacakları için bir kullanım düzenine zaruri ihtiyaç vardır.
Eski zamanlarda, motorlu araçlar yok iken, yolları yayalar veya hayvanların kullandığı şartlarda fukahâ hem yolu korumak hem de başkalarını rahatsız etmemek, rahatsız edecek şeyleri ve durumları ortadan kaldırmakla ilgili kurallardan bahsetmişlerdir. Bu kurallara dayanak olan genel âyetler ve hadisler yanında özel olanları da vardır:
“İmanın yetmiş küsur parçası vardır; en önemlisi “lâ ilâhe İllallah” cümlesidir, en aşağıda olanı da yoldan, insanlara zarar veren şeyleri kaldırmaktır. Utanma duygusu da imanın bir parçasıdır.”