Ey iman edenler! Bir düşman birliği ile çatıştığınız vakit sebat
ediniz ve Allah'ı çokça anınız ki zafer sizin olsun. /Allah ve
Resulüne itaat ediniz, birbirinize düşmeyiniz, sonra zayıflarsınız
ve zaferi elden kaçırırsınız. Sabrediniz, kuşkusuz Allah
sabredenleri sever” (Enfal: 45-46).
Allah dilerse olağan dışı yardımlarla ve mucizelerle de zafer
kazanılabilir, peygamberler tarihi ve İslam tarihinde bunun pek çok
örneği görülmüştür. Mesela Bedir'de Allah'ın olağan dışı
yardımlarıyla zafer kazanılmıştı; çünkü bu ilk savaşta
Müslümanların yenilmesi, İslâm'ın da tarih sahnesinden silinmesi
demekti. Müminlerin başarı ve zaferleri böyle mûcize yardımlarla
sürüp gitmez, ilâhî kural ve kanunlara (âdetullah); yani başarının
objektif, herkes için geçerli yol ve yöntemine göre hareket
etmeleri gerekir. Başarının altın kuralları, bütün müminlere hitap
eden bu âyetle surenin 60. âyetinde şöyle sıralanmaktadır:
Harekette sebat ve istikrar, Allah'ı devamlı anmak ve asla
unutmamak, Allah ve Resulüne itaat, birlik ve beraberliği korumak,
düşmana karşı caydırıcı güç edinmek, başarının gerektirdiği kadar
hazırlıklı ve sabırlı olmak.