FETÖ terör örgütünün nasıl bir
imparatorluk kurduğunu,
başta ABD ve ABülkelerinden
destek alıp dünyanın dört bir yanında okullar
açtığını, Türkiye’de
yüzlerce okulunu,
binlerce dershanesini, yurtlarını hangi
koşullarda geliştirdiğiniçok yazdık,
konuştuk...
Fethullah Gülen, devletin
olanaklarıyla TSK’den yargıya; polisten
eğitime dek her yerde vardı...
2006 yılına dek “Fethullahçı Terör
Örgütü” diyebiliyor, Cumhuriyet’te
örneğin şöyle manşetler atabiliyorduk:
“Gülenciler terör örgütü.” (22 Şubat 2002)
DSP, ANAP, MHP hükümeti
dönemiydi ve
Başbakan Bülent Ecevit’ti...
Adana Devlet Güvenlik Mahkemesi, RTÜK’ten
gerekli işlemi yapmasını istedi. İddianamede, Fethullahçı
Cemaat’in, bir terör örgütü olduğu, anayasal düzeniyıkmak
istediği; bu amaçla hem gelir hem de eleman toplamak için
televizyonunu araç olarak kullandığı belirtiliyordu.
RTÜK uzmanları
da, Samanyolu TV’nin
Gülen haberlerinde yansız davranmadığını, yasalara saygılı
olmadığını, özel amaç ve çıkarlara hizmet ettiğini saptamıştı
üstelik.
Yargının “Gülenciler terör örgütü” olarak adlandırdığı
Fethullah Gülen’in televizyonuna, siyasal iktidar kimseyi
dokundurmuyordu...
***
Ankara DGM Başsavcılığı 18 Haziran 1999’da
soruşturma başlattı. 22 Haziran 2000 tarihinde Fethullah Gülen
hakkında “laik devlet yapısını değiştirmek, dini
kurallaradayalı devlet kurmak suçu
işlediği” savıyla Nuh Mete
Yüksel dava açtı.
Gülen, 10 yıla mahkûm
oldu... Beş yılı af yasasına girdi...
Zaten ABD’ye çoktan gitmişti...
2000 yılında DGM’de açılan davadan 2008
yılında cürüm ve şiddete
başvurarak“teşekkül” oluşturduğuna ilişkin kanıt olmadığı
gerekçesiyle beraat etti Fethullah
Gülen. Karar Yargıtay Ceza Kurulu’nca da oybirliğiyle
onandı.
5 Mayıs 2006’da 3713 sayılı Terörle Mücadele
Yasası’nın “terör tanımı” başlıklı birinci
maddesinde yapılan değişikle terör örgütü tanımına “cürüm
işleme ve silahlı eylem koşulu” getirildi.