Umudu, hayatı, hüznü...
Ölümü, acıyı, yalnızlığı...
Düşlerimizi çoğaltmayı, sevdalarımızı bu
topraklarda yeşertmeyi...
Tüm bunları iç içe yaşıyoruz.
PKK terör örgütü yine can almayı sürdürürken,
yüreklerimiz paramparça.
Terör yine can aldı Güneydoğu’da: 13
şehit.
PKK dört kentte düzenlediği saldırılarda güvenlik güçlerini ve
sivilleri hedef aldı...
Şırnak’ta askeri araca
yönelik roketli saldırıda dört
asker şehit
düştü, 11 asker yaralandı.
Mardin Kızıltepe’de hastane yakınlarındaki
bombalı saldırıda bir polis şehit
düşerken, iki sivil yaşamını
yitirdi. Diyarbakır’da tarihi “On Gözlü
Köprü” yakınlarındaki mesire yerlerinin bulunduğu alanda, bombalı
saldırıda kadın ve çocukların da yer aldığı beş sivil
yurttaşımız yaşamını
yitirdi. Tunceli’de birTelekom
görevlisi öldürüldü.
Acılar denizinde yaşıyoruz...
Uykularımız kaçıyor, acılarımız çoğalıyor...
Şehit ailelerinin gözyaşları, ölen sivil yurttaşlarımızın
yakınlarının ağıtları.
Her gün onca askeri, polisi şehit düşen, sivilleri
ölen kayıp hayatlar
ülkesindeyiz.
Yılda 1700 işçiyi katleden bir kurulu düzenin çarklarında
hayatlarımız çalınıyor. Terörün bir insanlık suçu olduğunu
söylüyoruz hep.
Memleketimizin tarihi kanla yazılmış, darbelerle yönetilmiş. Bir
kuşak darbelerle ezilmiş...
1071’den bugüne tüm halklar bu
coğrafyada acıyı,
hüznü, kederi, tasayı birlikte yaşadı.
Doğu’da, Güneydoğu’da çekilen acılar farklı bölgelerde farklı
biçimlerde yaşandı...
***
Acıları bal eyleyen bu toplum, 15
Temmuz’da FETÖ’cü hain
darbede tankların altına yattı, göğsünü mermilere siper etti,
felaketi önledi.
Hani biz yaradılanı Yaradan’dan
ötürü seviyor, umutlarımızı çoğaltıyorduk? Hani biz
sevdalarımızı türkülü, çiçekli dallarda
tomurcuklandırıyorduk?
Hani biz insanları ırkından,
mezhebinden, renginden,
dilinden, inancından, dininden ötürü değil,
insanlığından ötürü seviyorduk?
Bir yanda PKK öte yanda FETÖ...
Yıllarca FETÖ’cüleri koruyup kolladık, onlara özel okullar,
dershaneler açtık, Türkçe Olimpiyatlar şovuna alkış tuttuk,
Pensilvanya’da Feto’yu görmek için sıraya
girdik...
Kandırıldık mı?
Yeni mi öğrendik “Altın Nesil Vakfı”nı, bir vaizin
yükselişini; yargıda,
eğitimde,Emniyet’te, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde
örgütlendiğini.
Böylesine ikiyüzlülüğü görünce
umutlarımızın neden darmadağın olduğunu anlıyorum.