19 Mayıs 1919’da Samsun’da başladı o uzun yolculuk...
Mustafa Kemal’in “kurtuluş yolculuğu” 29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin
kurulmasıyla bitmedi...
Öyle kolay değildir uluslaşma süreci, laiklikleşme ve çağdaş bir
toplum yaratma.
Samsun’da karaya çıkış, Amasya Tamimi, Erzurum ve Sivas
kongreleri...
Emperyalizme karşı verilen o savaş, kurtuluş ve kuruluş...
Cumhuriyet devriminin korunmasını, bir sınıfa ya da zümreye teslim
etmedi Mustafa Kemal Atatürk.
Mustafa Kemal, Cumhuriyetin savunmasını, uygarlaşmayı, laikleşmeyi,
yurttaşlık bilincinin gelişmesini sağlayan eğitimi içinden çıktığı
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne değil gençliğe bırakmıştır.
Burada amaç bellidir: Sivil ve ileride demokratik, özgürlükçü
olması gereken kurum ve kuruluşların, asker korumasında
olmaması.
Bunların nedenleri kimilerinin kafalarını karıştırabilir. Örneğin
23 Nisan Bayramı çocuklara, 19 Mayıs gençlere emanet edilirken
Mustafa Kemal belki bugünleri düşünmüştür.
Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinin çağdaş eğitimden geçtiğinin
bilincindedir Mustafa Kemal ve arkadaşları.
Tüm bunları bugün görüyoruz. Laiklik kavramını “din düşmanlığı”
olarak algılayan bir kesimin ne denli akıl yoksunu olduğuna tanık
oluyoruz.
Laiklik halksal anlamına gelir...
Yani egemenlik kayıtsız şartsız milletindir...
Peki bugün durum böyle mi?
Hayır değil!
Bakın siyasal gelişmelere, zulme, baskıya, Türkiye’nin nereye doğru
gittiğini göreceksiniz...