Yıllar geçiyor, bir boş söz, kısık bir
çığlık onların evreninde karanlığın sesini
oluşturuyor...
Günlerden çarşamba, hava yağmurlu ve soğuk.
Duru göğün altında kanat çırpan serçe, kurumuş ağaç
dalları titrerken üşüdüğümü
fark ediyorum.
Bir zaman tünelindeyim.
Minnacık umutları, sevinçleri bir sevda
masalında yakalamanın mutluluğunu arıyorum ama
yok.
Oysa duru su,
sonbaharın kışa selam vermesi,
kini, öfkeyi, acıyı, hüznü
yaşamlabuluşturması gibi bir şey işte.
Dışarıda inceden bir yağmur ve kış
soğuğu...
Bugün 1 Aralık Perşembe...
Kış geldi...
Sonra ilkyaz, yaz, güz.
Odamın penceresinden dışarıya bakıyorum...
Bir yaz akşamındayım... Mavi bir akşamın
içinde kiralanmış sessizliğin saatlerini
yaşıyorum.
Douglas Dunn’un “Ben sende yaşıyorum,
sen bende yaşıyorsun” dediği geceleri düşünüyorum.
Yıldızların altında uyumak, yaşamı derinlerde yaşamak.
Bildiklerim ve unuttuklarım geliyor
aklıma...
İnsanlığın Miletli Thales’ten bu yana
yaşadığı 2 bin 500 yıllık serüven belleğimde
yineleniyor; “nakilcilik”ten “akılcılık”a doğru bir
eğitim sürecinden geçiyorum.
İslam coğrafyasına bakıyorum...
Kimi İslam ülkelerinde gökdelenler,
barajlar, otoyollar, fabrikalar yükseliyor,
köprüler yapılıyor. Ülkeyi yönetenler bunlarla övünüyor, “çağ
atladık” diye caka satılıyor.
İyi de bunların tek
başına ne anlamı
var?
Eğer bir toplumda bilim, sanat, kültür düzeyi
gerideyse, yaşama düzenine kesinlikle ipotek konuluyor
demektir.
O ülke, gökdelenleri, köprüleri, barajları, otoyolları,
rafinerileriyle geri sayılıyor.
Aristo mantığını aşamamış bir insan kafası,
demokrasiyi, temel hak ve özgürlükleri kavrayabilir mi?
***
Serçe pencerenin pervazına kondu...
Yağmur yağıyor...
Bir süre karşılıklı bakıştık...
Masamın
üzerinde Cumhuriyet arşivinden çıkardığım
fotokopiler.
Tümü de Fethullah Gülen çetesinin devlet
içinde sinsi örgütlenmesine ilişkin...
6 Mayıs 2006 tarihinde manşetten verilen bir
haberin başlığı karşımda duruyor:
“Gülen’e beraat...”
Neredeyse 11 yıl önce çıkmış bu
haber...
Üst başlık ise şöyle:
“AKP’nin yaptığı Terörle Mücadele Yasası değişikliği
dini devlet kurmak savıyla yargılanan Fethullah Gülen’i
kurtardı.”
Haberin ilk bölümü:
“Sağlık sorunu gerekçesiyle ABD’de yaşayan Fethullah
Gülen, ‘anayasal düzeni değiştirmek için örgüt
kurma’ iddiasıyla yargılandığı davadan beraat
etti.”
Beraatın dayanağını ise AKP iktidarının Terörle Mücadele
Yasası’nda, terörün tanımında yaptığı değişiklik oluşturdu.
“Gülen hakkındaki kararı Orhan
Karadenizbaşkanlığındaki heyet oybirliğiyle
aldı.
Fethullah Gülen’in 10 yıla kadar ağır hapis istemiyle
yargılandığı davada mahkeme, Terörle Mücadele
Yasası’ndaki değişiklikleri dikkate alarak Gül