Sömürü düzeni, emekhırsızlığı, yoksulluk,
yolsuzluk...
Milletvekili değil sanki başkanlık
seçimleri yapılıyor...
Biat edeceksin, her buyruğu yerine getireceksin; evrensel
hukuku, adalette eşitliğive
dürüstlüğü “yok hükmünde” sayacaksın.
Demokrasiyi hak olarak görenleri, temel hak ve
özgürlükleri savunanları “terörist”diyerek
yaftalayacaksın. Astığın astık kestiğin kestik olacak...
Sorgulayan bir gençlik, insan istemeyeceksin!
Sağduyuyu, aklı, bilimi bir kenara
bırakıp, iktidarını korkuyla, şiddetle,
baskıyla sürdürmeye çalışacaksın.
O hırsla, kinle, nefretle,
ötekileştirmeyle nereye varacaksın?
Hukuk devleti düzeni içinde hak arayanları
cezalandırmayla bir yere varacağına sananları çok
görmüştür toplumlar...
Baskının, yıldırmanın, ayrıştırmanın bir işe yaramadığını iş işten
geçtikten sonra öğrenmişlerdir...
Hani bir deyiş vardır anımsatayım:
“Maymun gözünü sonunda açtı!”
O kör inanç, sadaka toplumu seyrediyor
yaşananları... Artık hiçbir şey eskisi gibi güzel ve mutlu
olmayacak senin için!
Bakacaksın o yandaş sendikacılar, gazeteciler,
patronlar senin yanından ayrılacaklar...
Bu kez sağduyu ve akıl devreye girecek
sandık başında, şimdiden söylüyorum...
Şiddetin gücüne karşı aklın gücü galip gelecek. Çevrendekiler bunun
ayrımında, sen ayrımındasın...
Bilinci kırmak toplumu sessizleştirdi... 7 Haziran’a
bir ay kaldı ama bir seçim havası yok
Türkiye’de...
Neden acaba?