Tarihe not düşmek için - 8 Bugünlerde canı
sıkılan siyasetçiler, öç alma, ötekileştirme sarmalından çıkıp
“paralel yapı”yı, bir başka deyişle “FETÖ’cü”
işadamlarını, şike davasında rol alan Fethullahçı polisleri
gözaltına almaya başladı...
Yaşananları hayretle izliyorum daha önce yazdığım
gibi...
1 Kasım seçimlerinde tek başına iktidara gelen AKP,
muhalefetin beceriksizliğinden yararlanarak,
yıllardır bilinen “Fethullahçı kadrolaşma”yı yeni bir şeymiş gibi
gösteriyor, “kahve ahalisi”ne, bu yapılanmayı çökertmek için
kolları nasıl sıvadığını anlatıyor.
Oysa bugün ortaya atılan savlar aslında bilinen
gerçekler.
Bunun gizlisi saklısı olmadığını
yıllar önce yazıp çizdik, kimseyi
inandıramadık...
Cemaat Türkiye Cumhuriyeti’nin kılcal
damarlarına değin girmiş, yargıda,
poliste, TSK’de devletin desteğiyle kadrolaşmıştı...
Gelelim şu “kara para himmet kasası”na ya da “himmet
vurgunu”na...
Yahu bunlar yeni bir şey
değil...
Bu para himmeti, önce yurtiçinde ve dışında kurulan okullar,
ardından dershaneler aracılığıyla oluştu...
Fethullahçıların “günah defteri”nde, Orta Asya cumhuriyetlerine
açılmada “rüşvet çarkı”nın nasıl işlediğini yıllarca anlattım;
askeri liselere sahte sağlık raporuyla öğrencilerin alındığını
yazdım. Hepsi gerçekti, yazılarımın
kaynağı ise yargı kararları.
Kimse umursamadı, üstelik bazı ok...