Hikmet Çetinkaya Cumhuriyet Gazetesi

CHP umudun partisi olur mu?

Güneşli bir Ankara sabahı... CHP’nin 35. olağan kurultayını izlemek için otelden çıkıyorum. Arena Spor Salonu, Ankara Garı’nın tam karşısında. Gar ve Arena arasındaki alan Ankara katliamının...

17 Ocak 2016 | 233 okunma

Güneşli bir Ankara sabahı... CHP’nin 35. olağan kurultayını izlemek için otelden çıkıyorum.

Arena Spor Salonu, Ankara Garı’nın tam karşısında. Gar ve Arena arasındaki alan Ankara katliamının yapıldığı yer.

10 Ekim 2014...

100 insanımız iki canlı bombanın kurbanı oldu.

Hayatın kör döngüsü “Emek, barış, demokrasi” mitingi öncesi yakın tarihimizin kanlı sayfalarına bir yenisini eklemişti.

CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey’in yardımıyla, polis engelini kolay aştım. Aracımdan inip Pavey’in aracına bindim. Bu minik torpil, benim aracımın da protokol kapısından içeriye girmesine neden oldu.

Kürsüde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu konuşuyordu...

Demokrasi, özgürlük, hukuk, insanlık...

Konuşmasının ayrıntılarına girmeyeceğim. Kılıçdaroğlu’nu bir süre dinledim ve dışarıya çıktım. Delegelerle konuştum.

Dikkatimi çeken, delegelerin çoğunluğunun orta yaşın üzerinde ve gençlerin sayısının oldukça az olmasıydı.

Az ötede gar alanı, üç ay önce yaşanan katliam, unutulmamış acılar.

Dar bir siyaset alanına sıkışmış bir CHP kurultayı, bu ülkenin emekçilerine umut veriyor muydu acaba?

1965 yılının Temmuz ayında CHP lideri İsmet İnönü ne demişti:

“CHP, bünyesi itibarıyla devletçi bir partidir ve bu sıfatla ortanın solunda bir anlayıştadır.”

***

Tek bir tümceyle köklü bir siyasal yapının ideolojik dönüşümü gerçekleşmiyor. Aradan 51 yıl geçmesine karşın CHP’de hâlâ ideolojik değişim tartışması yapılıyor.

Daha doğru tanı şu olabilir:

“CHP 51 yıldır popülizm ve sosyal demokrasi arasında gidip gelmiştir...”

CHP, sosyal demokrat bir parti olduğunu söylüyor, ama Türkiye’nin değişken “sosyo-demografik” yapısını algılamakta zorlandığı için muhafazakâr adları öne çıkarıyor.

Sosyal demokrasi özünde kent insanının istemlerine yanıt veren bir ideolojidir. Ancak kentte yaşamak kentli olmak değildir. Yoğun göçler, kentlerde varoşları oluşturmuştur.

CHP bu gerçeği göremediğinden ötürü, bugün sancılı bir süreçten geçiyor...

Kemal Kılıçdaroğlu’nu dinlerken bunları düşündüm, CHP’nin niçin çırpınış içinde olduğuna tanık oldum...

AKP oyları varoşlarda ve kırsal kesimde patlama yaparken salt İslama dayalı bir politika izlemiyor, onların sorunlarını görüyor, kendi ideolojisi içinde halkı yanına çekiyor.

Bunlardan en önemlisi yaşlılara bakan yakınlarına, kızına, oğluna, yeğenine maaş.

Bu yüzden Ege, Akdeniz, Marmara, Karadeniz’de pamuk, fındık, sebze, meyve, üzüm toplayan tarım işçileri, Güneydoğu’dan gelen Kürtler onlara oy veriyor.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Aşklar ve sevinçler... 09 Eylül 2018 | 2.502 Okunma Hoşça kal hüzün... 06 Eylül 2018 | 553 Okunma Bir garip yolcu... 04 Eylül 2018 | 2.356 Okunma Sevda düşleri... 02 Eylül 2018 | 2.437 Okunma Uçarı kaçarı... 01 Eylül 2018 | 115 Okunma