Yıllar bir ırmak gibi akıp gidiyor... Cumhuriyet’te çalışmaya
başlayalı 51 yıl olmuş.
Her şey daha dün gibi...
Aynaya bakmasam, geçen yılları saymasam, diyorum içimden.
Ne sevinçler, ne acılar, ne hüzünler yaşadım 51 yıl içinde...
Cumhuriyet bugün 93. yaşına giriyor...
Cumhuriyet Vakfı’nın resmi senedinin girişini okudum yeniden...
Cumhuriyet’in 7 Mayıs 1924’te yayımladığı ilk sayısında kurucusu
Yunus Nadi’nin yazdığı yazı var bu bölümde:
“Cumhuriyet yalnız Cumhuriyetin bilimsel ve yaygın anlatımıyla
demokrasinin savunucusudur. Ülkemizde her anlamıyla gerçek bir
demokrasi kurulması için bütün varlığıyla çalışacaktır.”
Cumhuriyet 93 yıldır Atatürk devrim ve ilkelerinin açtığı
“aydınlanma yolunda”, aklın bağnazlıktan, bilimin dinden
bağımsızlaşması, laiklik ilkesinin toplumda benimsenmesi için çaba
gösterdi...
Yunus Nadi, Nadir Nadi, Berin Nadi ve İlhan Selçuk...
Saydığım bu dört ad, Aydınlanma Devrimi’ne sahip çıkarken İnsan
Hakları ve Temel Özgürlükler Bildirgesi’ni demokrasinin evrensel
anayasası olarak benimsediler.
Cumhuriyet dün olduğu gibi bugün de, yarın da aynı yolda yayın
yaşamını sürdürecek!
Cumhuriyet’te bireyselik değil, çoğulculuk vardır... Tüm siyasal
partilere eşit uzaklıktadır...
Cumhuriyet bugüne değin tüm güçlüklere karşın yayın çizgisinden
ödün vermemiş, çoğulcu demokrasiyi savunmuştur.
***
Cumhuriyet amaçlarına Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının
canlarıyla kanlarıyla kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı
ve tümlüğü kapsamında ulaşılacağını temel ilke sayar.
İlhan Selçuk bir yazısında şöyle yazar: “Cumhuriyet okurunun yaşı
yoktur... Muhabirinin, yöneticisinin, yazarının, çizerinin de nüfus
kâğıdı yok. Doğmadan önce başlayan, öldükten sonra da sürecek olan
tarihsel zamanın bilincinde yaşamak, insanın tükenmeyen
gençliğidir.”
Kimliğini, ilkelerini ve amaçlarını, bu uzun süre içinde belirleyen
Cumhuriyet’i aynı yörüngede yaşatmak, topluma, okurlarına karşı bir
ödev niteliğine dönüşmüştür.
Cumhuriyet, laik, demokratik Cumhuriyetin yanındadır!
Darbelere, darbecilere karşıdır! Cumhuriyet yurtseverdir,
ulusalcıdır! Cumhuriyet demokrasiyi ve özgürlükleri bir yaşam
biçimi olarak görür, din, dil, ırk, renk, mezhep ayrılığı
gözetmez!
Cumhuriyet ezenden değil ezilenden yanadır!
Düşünceyi ifade özgürlüğünü savunur!
***
Mayıs, ayların en güzelidir...
Göğün mavisi, doğanın yeşili, kır çiçekleri mayısta gösterir
kendini.
Şiirler mayısta yazılır, aşklar mayısta başlar:
“Belkide bugünkü kadar hiç / duyumsamadık avuçlarımızda / bize
özgürlük getiren / kızarmış ellerin sıcaklığını.”
Cumhuriyet’in öldürülen yazarları, işkenceden geçen, zindanlarda
çürüyen çalışanları saymakla bitmez!
Cumhuriyet’in geçmişi geleceğinin güvencesidir!
Yolumuz Cumhuriyet Vakfı Senedi’nde belirlenmiştir bizim:
“Cumhuriyet Vakfı gazetenin sahibidir.
Yayın Kurulu, gazetenin yayınlarının vakıf senedinde belirlenen
temel ilkelere uygun olması için genel yayın yönetmenine destek
olan, önerilerde bulunan bir danışma kuruludur. Kesinlikle icra
kurulu değildir. Yayında tek yetkili genel yayın yönetmedir.
Sorumlu odur.