Hayatımız darbelerle geçti...
Darbeciler tankları halkın
üzerine sürdü, insanlarımızın üzerine
ateş
açtı, Meclis’i, Emniyet’i
bombaladı...
Darbenin, darbecilerin yaptığı hep budur
zaten...
Burada önemli
olan istihbarat açığının bulunması
ve ayrıca kumpas
davalarıyla TSK’nin ne denli
iğdiş edildiğidir.
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Hulusi Akar, emir
subayı, sekreteri tarafından gözaltına
alınıp Akıncı Hava Üssü’ne
götürülüyor.
Genelkurmay makamının katına girebilen üçdört
yüksek rütbeli subay ve iki çalışma
arkadaşı.
Kimsenin aklına gelmiyor bu kişilerin
Fethullahçı yapılanma içinde
oldukları.
Bu eylem, cemaatçi
yapının TSK içinde
nasıl örgütlendiğinin en somut
örneğidir.
Cemaatçilerin en önemli önerilerinden
biridir “karda yürü izini
belli etme” yöntemi...
Türk
Silahlı Kuvvetleri’nin
altını oyma planını AKP iktidarıyla birlikte yapan
Fethullahçılar, 17/25 Aralık’tan
sonra boş durmamışlar, hiç açık vermeden askeri darbe
hazırlıklarını sürdürmüşler.
Ne yazık ki koskoca
devletin istihbarat
birimleri bu gerçeği
görememiş...
Herhalde muhalif gazetecileri, siyasetçileri
izlemek yeterli gelmiş onlara...
Bu alçak, hain darbe eylemi
gerçekleştirilemedi.
Tüm medya
üzerine düşen görevi
yaptı, darbe girişimine karşı çıkıp iyi
bir sınav verdi...
***
TSK içinden çıkan ve
halkını tankla ezip geçen, Meclis’i
bombalayan,insanları öldüren hainler, amaçlarına
ulaşamadılar...
Çünkü halk
destek vermedi!
Hep söyledik, yineleyeyim bir kez
daha:
“Ne darbe, ne
savaş... Barış,
demokrasi ve özgürlük...”
Bu ülkelerde bir kuşak darbelerin içinde
yetişti...
Demokrasimiz kesintiye uğradı, cemaatler,
tarikatçılar darbelerden sonra seçimle iktidara gelen sağ
partilerin şemsiyesi altında gelişip
serpildi.
Adına ister terörist, ister FETÖ, ister çete,
deyin bu bir başarısız darbe
girişimidir...
Fethullah Gülen’in ve
müritlerinin son 35-40 yıllık sürecine bakıldığında nasıl ekonomik
güce sahip
oldukları, devletin kılcal
damarlarına
dek girdikleri görülecektir.