Bulutlar uçuşuyor muydu yoksa gökyüzü mavi
yalnızlığı sevdayla buluşturuyor muydu!
O sırada aynaya baktı...
Shakespeare’in dizeleri geldi usuna:
“Yaşlısın deseler de bana... İnanma aynalara/ Gençlik
ve sen aynı yaştasınız ya!”
İçinde derin bir sızı.
Bir tutku alev alev.
Bilinmeyene doğru yürüyordu.
Zamanı saatine göre ayarlıyordu...
Bir yılda en az 300 kadın ve
genç kızı öldüren bir toplumduk.
Bir yılda resmi verilere göre tecavüze uğrayan 150
kadın ve genç kıza
neredeyse “öldürmedik ya” diye çatacak, bir çatık
kaş ortamında yaşıyorduk.
Devlete göre yıllık toplam cinayet sayısının 3 bin olduğu ve öyle
durumlarda kadın, erkek, hatta çocuk ayırmayan bir ortamdan söz
ediyorduk.
Onca ölüm var...
Gerçekten dol dol dolmuyorsun, doy doy doymuyorsun be güzel
yurdum...
Tüm tarihi, tüm hayatı,
tüm toprağı “kanla sulanan” diye
kaç yazı yazdığımı anımsamıyorum.
Bir türlü kandan çıkamıyoruz.
Kaderini kader, kara tarihini kadim tarih saymazsan, hiçbir anne,
benim yavrum büyüyecek, kana
bürünecek, kara toprağa
girecek diye ninniler söyler mi?
***
Yaşamın o derin sularında, sevda yağmurları
yağarken kuşlar havalanıyor evlerin
çatılarından...
Adam aynaya bakıyor dakikalardır...
Sonra gözlerini yumup fısıldadı:
“Yaşlanıyorum...”
İlkyaza açılan kapının önündeydi...
Bir şiiri anımsamaya çalıştı:
“Korkutuyor beni güzelliğin/ Açım sana, susadım
sana...”
Yannis Ritsos’la konuşuyordu artık. Onun
dilinden sevda
türküleri söylüyordu. İnce bir
gül tacı bir bardak suyun içinde duruyordu.
Bir batık kenti düşündü.
Aynaya baktı uzun uzun...
Okumaya başladı:
“Biliyorsun, ölüm diye bir şey yok, diyor adam
kadına/ Biliyorum, evet, öldüğüme göre, diyor kadın/ İki
gömleğim de ütülendi, çekmecede/ Sadece küçük bir gül
benim özlediğim.”
Pencereye doğru yöneldi...
Tuttuğu notları masanın üzerinden alıp okumaya başladı:
“En yetkili ağızların açıklamasına göre, 2015’te çoğu
7 Haziran sonrası, ölen sivil sayısı 300.
Aralarında 80 yaşında dede de var, 3 aylık bebek
de, cesedi bir hafta sokakta kalan, henüz
defnedilemeyen 11 çocuk
annesi Taybet Hanım da.”
***
Yıldızlar gece buluşmalarını sever mi?