Geçmişle hesaplaşmayı, öç alma duygularıyla çamur atmayı,
birbirimizi aşağılamayı bir kıyıya atıp hayatın
anlamını kavrama, bu topraklarda
yaşayan insanların barış içinde
yaşamaları sürecine ne zaman gireceğiz?
Kafamdaki sorulara yanıt aramaya çalışırken kör
terörün, eli kanlı PKK’nin
yineaskere, polise yönelik
saldırısıyla uyanıyoruz neredeyse her sabah...
Elazığ’da Emniyet Müdürlüğü’ne bombalı araçla
saldırıda üç şehit, onlarca
yaralı...Bitlis’te altı, Van’da dört
şehit ve kayıp siviller...
Terörü lanetleyip birbirimizi ırk, din,
mezhep farkı gözetmeksizin kucaklamamız yurttaşlık
görevimiz.
Yarın umutlu olmak, hayatı kucaklamak için daha fazlasına
gereksinimimiz var.
15 Temmuz öncesi ve sonrası...
Güzel bir fırsat yakaladık; toplumun hangi görüşten, hangi
ideolojiden, hangi partiden, hangi inançtan gelirse
gelsin FETÖ’cü darbe girişimine nasıl
göğüslerini siper ettiklerini gördük hep birlikte...
Nâzım Hikmet’in deyişiyle güzel ve güneşli günler
görecek, umutlarımızı,sevinçlerimizi
çoğaltacaktık.
Geçmişle hesaplaşmayı
bırakıp Türkiye’yi Suriyelileştirmek isteyenlere
ders verecek, intikam duygularından sıyrılacaktık...
Tümümüzün ezberi, takıntısı olsa bile biz özeleştirimizi
yapacaktık...
Tarihi bir dönemeçten
geçerken Elazığ’ı, Bitlis’i, Van’ı
vuran kör terör en çokKürtlere
zarar veriyor...
Yoksulluğun kol gezdiği bölgede şiddetin artması, rant peşinde
koşan PKK’nin,Kandil’in
işine yarıyor, barış ve kardeşlik duygularını yok ediyor.
***
Kimi zaman umutlarım uçup gidiyor, acılar ırmağı
içinde yitip gidiyor tüm düşlerim...
Ölümlerle yatıp ölümlerle uyanmaya alıştık, faili meçhul
cinayetleri aydınlatmamak için sayısız yöntemler bulduk
geçmişte...