Gezi Direnişi’nin ikinci yıldönümü bugün...
O çocuklar hayatın akarsuyunda, ağaçların
yapraklarında, hem doğa hem
kentmücadelesinin simgesiydiler...
Bu yazımı Gezi
Direnişi’nde yitirdiğimiz çocuklarımıza,
gençlerimize adıyorum.
Onların anısına!
Merhaba Ali İsmail,
Ahmet Atakan, Ethem Sarısülük,
Berkin Elvan, Abdullah
Cömert, Mehmet Ayvalıtaş ve
ötekiler!.. Acılı anneler, babalar ve kardeşler!..
Merhaba hüzün!..
Biliyor musunuz doğa insanlardan öcünü almayı
sürdürüyor...
Dinleyin, sizin
söyledikleriniz anlatacaklarım...
Yıldız yağmuru sizlerin...
***
Haziran ayına bir adım kala iklim değişikliği kendini
gösterdi...
Ege, Akdeniz ve Marmara’da
sağanak yağışlar, sel baskınları özellikle Tekirdağ yöresinde
etkili oldu...
İklim değişikliğini tam olarak
yaşıyoruz...
Sıcaklıklar bir bakıyoruz yükseliyor, ardından düşüyor, yağış
modelleri kayıyor...
Değişiklik hem sellere neden oluyor
hem kuraklığa...
Olumsuz etkiler, aşırı hava olaylarının daha sık ve etkili olması
insanların doğaya karşı ne denli savunmasız olduğunu
gösteriyor...
Bu yüzden
hem ekonomiler bozuluyor hem
insan sağlığı.
Hele hele Türkiye gibi bir coğrafyada, gündemde siyaset yani genel
seçim varsa, iklim değişikliği kimseyi ilgilendirmiyor.
Oysa ülkemizde sık sık vurguladığım gibi, su
kaynaklarının giderek yok
olması,orman yangınları, küresel
ısınma, bunlara bağlı
olarak ekolojik ısı düşmesi ve
yükselmesi bizi riskli coğrafyaların içine
sürüklüyor...