Ortaköy’de Reina’daki katliam yöntem değiştirmiş, canlı bomba ve
bombalı araçlarla yapılan saldırıların yerini silahlı saldırılar
almıştı...
Reina saldırısı IŞİD’in
katliamıydı...
Perşembe günü İzmir’de Adliye
Sarayı’na yapılan silahlı, roketatarlı, bombalı hain
saldırı
ise PKK’nin işiydi.
Kana doymayan
alçak terör eyleminde FETÖ
parmağı var mı yok mu?
İçine düştüğümüz bir dehşet sarmalında yaşıyoruz.
Terör dur durak bilmiyor. Çığlıklar
yükseliyor, içimiz dağlanıyor.
Lanetleme, teröre karşı ortak mücadele açıklamaları, FETÖ, IŞİD,
PKK operasyonları...
İlginçtir, 300’ü
aşkın işadamının FETÖ’den gözaltına
alınması ve İzmir’deki katliam...
Acaba İzmir’deki
eylemde FETÖ’nün parmağı var
mı?
Eylemlerin geçmişine bakıldığında, kimi ipuçları bizi bir yere
götürebilir. İstanbul’daki sinagog, bir yabancı banka ve İngiliz
konsolosluğuna yönelik bombalı araçla yapılan saldırıları
anımsamakta yarar var. Bu katliama Malatya Zirve
Yayınevi katliamını da ekleyebiliriz.
Bu saldırılarda hainlerin tarikat geçmişleri vardı...
İzmir Fethullahçı
yapılanmanın kurulduğu bir
kenttir. Akevler Yapı Kooperatifi, sonrasında
Yamanlar Koleji, Işık Evleri’ni kurduğu bir yerdir.
IŞİD, FETÖ, PKK 2016 ve 2017’de aynı
yöntemlerle saldırı yapıyor.
Bunun bir rastlantı olmadığını tahmin ediyorum...
Silahlar aynı, bombalar, roketatarlar aynı...
Terörü lanetlemeyle bir yere varılmadığını İzmir’deki son hain
katliamda da öğrendik...
Görülen o ki işleri gerçekleri yazmak olan Ahmet
Şık’ı, gazetecileri gözaltına alıp tutuklamayla, terörün
önüne geçilmiyor.