Sevecenlik bir bakıma duyarlı olmaktan geçmez mi?
Duyarlı insan hem sevecendir, hem ince, hem uygar, hem de
bilinçli...
Kavramları çoğaltmak yaşama incelikli ve duyarlı bakmak, kabalığa
karşıdır.
Yaşamsal anlamda farklılıkların temelinde yatan kabalık
azgelişmişliğin kendisidir...
Cebinde para olsa bile, kabalığı her yerde kendisini gösterir,
ustalık ve kurnazlık, çıkar amaçlı çarkın dişlileri arasında
sivrilir.
Nedeni basittir bunun!
Para, insanı maddi anlamda zenginleştirir, yatlar, katlar
aldırır...
Bodrum’da bir lahmacuna 70 lira öderken böbürlenir; gittiği
restoranda 5 bin dolar bahşiş öderken yağlı ağzını beyaz ceketinin
yenine silmenin görgüsüzlük olduğunu bilmez...
Görgü kuralı adı üstünde bir kuraldır...
Günümüzde insan ve ülkeler arasındaki ilişkilerde egemen olan
paradır...
İlhan Selçuk’un deyişiyle para, para para...
Kabalığın çirkinliği, inceliğin güzelliğini yaşamın her kesitinde
bu yüzden boğuyor, gelişmiş AB ülkelerinin kadın liderleri bile
Suudi Arabistan’ı ziyaretlerinde “tesettüre” girip yüzlerini
örterek bir cariye gibi kralların önünde eğiliyor...
Giderek incelik, duyarlılık unutulacak, kadınlar eskisinden daha da
çok aşağılanacak...
“Sus be kadın!” diyenlerin sayısı bizim ülkemizde de giderek
çoğalırken IŞİD terör örgütüne karısıyla birlikte katılanlar
neredeyse davul zurnayla uğurlanacak...