7 Haziran’dan 1 Kasım’a
beş aylık süreç, hukuk devleti, demokrasi, temel hak ve
özgürlükler...
Bu süreç
içinde azgınlaşan terör...
Şöyle oturup
düşündüğümüzde Türkiye’nin 1980’den
bugüne doğru uzanan siyasal çizgisi, 90’lı
ve 2000’li yıllar...
Yaşadığımız toprakların kanla
sulandığı gerçeğini nedense hiçbir zaman
göremedik...
Görenler, bir süre sonra gerçeklerin üzerini
örttüler, hayatı yaşanır hale
getirenözgürlükleri budadılar.
Kana kan intikam duyguları gittikçe ivme kazandı,
düşmanlık kinle, intikamla birhayli
yol aldı.
Demokrasiyi amaç değil araç görenler; hayata
katmak isteyenlerin, anlatanların, sesini soluğunu
kestiler.
Cankıyıcılık, kurşunlamalar, bombalı
tuzaklar!
İnsanların ayakta kalması, yaşaması, hukuk
devletine güvenmesi...
Peki, biz hayata tutunmak için kime güveneceğiz?
Sınır tanımayan, baskı, tehdit!
Anayasal sorumluluk içinde kalması gerekenler...
Ülkeyi yöneten yönetmeyenler, iktidarda olanlar
olmayanlar.
7 Haziran seçimlerinde milletin iradesini görmezden gelenlerin
kısır çekişmeleri...
MHP’nin terörü lanetleme adına HDP’yi
yok sayması...
CHP, MHP, HDP’nin bir yeni seçimde neler olacağını
bilememesi.
Gerçekten Türkiye’yi çok zor
dönem bekliyor...