-Tarihe
not düşmek için- 2
12 yıllık AKP iktidarının açtığı derin yaraları,
hukuku, yargıyı çiğnemesi, bir bakıma “hukukun üstünlüğünü,
adalette eşitlik ve dürüstlük” ilkesini yok saymasını toplumun
büyük bir bölümü hâlâ görmezden geliyor...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanki
sadece AKP’nin lideri havasında ne zaman televizyonu açsam karşıma
çıkıyor; bir toplantıda, açılışta konuşuyor...
Yoksulluğun ve yolsuzluğun içinde
yaşıyoruz...
Halkımız geçim
derdinde!
Evrensel hukukun tüm değerleri unutulmuş,
yargı siyasallaşmış bugün Türkiye’de.
Gerçekten Türkiye böyle bir
dönemi tüm Cumhuriyet sürecinde, çoğulcu
demokrasiye geçtiğimiz 1950’den beri
yaşamadı.
Devleti devlet olmaktan çıkaran bir iktidar
gücü, Cüneyt Arcayürek’in deyişiyle “Yargısız
demokrasi icat ederek” ülkeyi yaşanmaz hale
getirdi.
Son gelişmelere dün değindim, bugün de
sürdüreyim:
Türkiye’yi yöneten AKP iktidarının iki sözcüsü
Erdoğan ve Davutoğlu, kafalarına göre bir yargı
sistemi kurup hukukun üstünlüğü ilkesini çiğnemekten
çekinmiyorlar.
Her konuda bilgi sahibi olan ikili, gazeteci
Hidayet Karaca ve 17/25 Aralık
2013’te patlayan rüşvet olaylarının açığa çıkarılmasında
görev alan polislerin tutuksuz yargılanmalarına karar veren
yargıçların Pensilvanya’da bulunan
Fethullah Gülen’den buyruk aldıklarını
söylüyor.
***
Pensilvanya’dan buyruk gelmiş...
Gerçekten böyle bir şey olduğuna inanıyor
musunuz?
Şu paralel yapıyı dün biraz anlatmıştım, demek
ki yetmemiş, aslında sık sık yazmakta yarar var.
Yargının nasıl ele geçirildiğini yıllar önce
çok yazmıştım...
Temeli sağlam atılmış bir yapıdan söz ediyorum.
Savcıların ve yargıçların yasal kalkanları var. Onlar polisler gibi
değil.
Şimdi önümüzde duran fotoğrafa baktığımızda
hukuku anlamayan bir siyasal düşünce yapısını görüyoruz.
Buyruk Pensilvanya’dan gelmiş!
Nasıl gelmiş?
Mektupla mı, elektronik postayla mı, yoksa
telefon mesajıyla mı, neyle?
Kimse bunun nasıl geldiğini, içeriğini falan
açıklamıyor; yargıçlar arasındaki hukuk savaşı
izleniyor.
Yargı tarihimizde ilk kez böyle Aziz
Nesin’lik olaya tanıklık ediyoruz...
Bu hukuk savaşının gerçek suçlusu
Pensilvanya’da oturan Fethullah Gülen...
Yahu Pensilvanya’ya, cemaat okullarına
kaç AKP’li bakan, milletvekili, holding patronu, gazeteci
gitti bugüne dek?
Cicim yıllarıydı üç dört yıl öncesi!
Şu dershaneler yok mu; işler ondan sonra
bozulup hasret şarkıları söyleyenler, rüşvet
belgeleriyle birbirlerine girdi...
***
Yok hükmünde karar, var hükmünde
karar...
Hukuk yerlerde sürünmeye başladı, yargının
bağımsızlığı ağır darbe aldı...
Şu yaşananlara baktıkça, gelişmeleri izledikçe
aklıma neler geliyor biliyor musunuz?
Fethullah Gülen’in bir telefonla iş bulduğu
gazeteciler...
Pek çoğu Pensilvanya’dan medya patronlarına
açılan bir telefonla dolgun ücretle iş bulmuşlardı.
Şimdi onların büyük bölümü havuz
medyasının vurucu kalem timleri, AKP iktidarının
savunucuları...
Şöyle geçmişe dönüyorum... O operasyonlara...
Sabaha karşı gözaltına alınan askerlere,
sivillere... Gazeteci arkadaşlara...
***