Yaşanan ölümler, acılar karşısında dilimiz tutulmuş, kalemimizin
mürekkebi kurumuş...
Olup bitenleri görüyor ve yaşıyoruz ama üç-dört gazete, biriki
televizyon dışında neler yaşandığını, bir başka deyişle “ülkenin
gidişatı”nı pek önemsemiyoruz.
Anımsayın bir hafta önce Cumhuriyet’in manşetini isterseniz:
“Canlı bombaya 12 yıl, Can’lı yazıya müebbet...” Cumhuriyet’in
manşetinde vurgulanan olay hem acı hem de düşündürücüydü.
Tek tümce Türkiye’yi anlatıyordu...
Ülkemizdeki insani gelişmişlik, basın özgürlüğü, evrensel hukuk,
adalet, halkın gerçekleri “öğrenme hakkının” gasp edilmesi...
Daha önce yazdım yineleyeyim.
Sandık rejimi, hiçbir zaman demokrasi ve özgürlükleri yaşam biçimi
olarak görmek değildir.
Yakın tarihe baktığımızda bunun pek çok ülkede örneği vardır.
O rejimlerde insanlık katledilir...
Bugün Suriye, Irak, Afganistan ve Libya’da yaşananlar küresel
güçlerin ve emperyalizmin kendi çıkarları için sahneye koydukları
“kanlı bir oyun” değil midir?
Kutuplaşma, çatışma, katliam, şiddet!
Halep’ten 70 bin sığınmacı daha geliyor...
Rus savaş uçaklarının havadan desteğiyle, karadan ilerleyen Esad
güçleri rejim karşıtlarını çoluk çocuk demeden öldürüyor...
Çokuluslu tekeller, emperyalist güçler kendi çıkarları için yapıyor
bunları...
Çatışmalardan güç alanlar, vahşi sömürü düzeninden pay kapanlar
akan kana bakarak hayat buluyor...
İnsan ölümleri, ödenen ağır bedeller üzerinden hesap yapanlar
Türkiye’yi Suriye’ye yönelik bir kara harekâtına zorlarlarsa hiç
şaşırmam!
***
Suriye’de yaşananlar, kaçışlar, insan hayatı...
Güneydoğu’da tanklarla kuşatılmış kentler, PKK tarafından kazılan
hendekler, kurtarılmış mahalleler...
Cizre’de 9 ölü var...
HDP’ye göre öldürülenler terörist değil, masum insanlar.
Devlet, “Bir güvenlik görevlisini şehit edip kaçmaya çalışan
teröristler bir binayı yaktı, ölümler o yüzden oldu” derken, HDP
milletvekili İdris Baluken, “Evde top atışından ötürü yangın çıktı
9 sivil öldü, 25 kişi yardım bekliyor” açıklamasını yapıyor.
Önceki gün Cizre’de bir evin bodrum katına ve çevredeki binalara
düzenlenen operasyonda TRT Haber’in iddiasına göre 60 teröristin
öldürüldüğü, kimi kaynaklara göre ise ölü sayısının 30 olduğu
belirtiliyor...
Biz kime inanacağız?
Birkaç gün önce Başbakan Davutoğlu Mardin’de konuşuyordu:
“Kim bizi ayıracaksa bilsin ki her birimiz Alparslan, her birimiz
Selahaddin Eyyubi’yiz...”
Terörle Mücadele ve Rehabilitasyon Eylem Planı kapsamında yok
yok!
Başta yeni anayasa, vesayet kurallarının değiştirilmesi...
Tümleştirici, millet ve insan odaklı devlet anlayışının tüm
kurumlarda işlerlik kazanması...
Söylenenlere bakarsanız rahatlarsınız...
Sanırsınız ki evrensel hukuk tıkır tıkır işleyecek, temel hak ve
özgürlükler yerli yerine oturacak, adalette eşitlik ve dürüstlük
yaşama geçecek.
Büyüklerden masalları 40 yıldır dinleriz...
Demirel’den Turgut Özal’a dek iktidara gelen tüm başbakanlar
kopyala yapıştır yöntemini kullanıp “Yeni Türkiye” edebiyatı
yapmışlardır...
Güneydoğu ve Doğu’da kalkınma hamlesinden tutun da, devlet
otoritesi değil halkın güvenliği üzerine nutuklar
atmışlardır...