Sessizlik bize göre değil...
Bak sen siyah, sen yeşil, sen lacivert, sen mavi gözlü özgürlük...
Sen bir hayat!
Tutku!
Özlem!
Sevda!
Yalnızlık!
Odaları dağlayan alevler gibi çıplak değil aşk, sakın aldanma.
Biraz Vicente oku, köpürüp akan ırmağın kıyısında, gizli, el değmemiş çimenlerin üzerine uzan.
Kuşların özgür kanatlarını okşayan rüzgârı sev yürekten. Aydınlık bir coşkunun türküsünü söyle.
Esmer yüzlere konan kış güneşinde José Gorostiza’yı gör, onu tanı.
Bir öpüşün bitkin tadında ilk yazı selamla. Carlos’un kapısını çal.
Avaz avaz bağır:
“Sanki kendi kendilerine
Sıra sıra doğuyor çocuklar.
Dünyanın en güzel şeyidir aşk
(aşk ve aşkın sonuçları)
Dans edin kardeşlerim, dans edin
Ölüm arkadan gelsin!”
Özgürlüğün durmadan kucaklaştığı eski mevsimleri aramaya gerek yok artık.
En güzel ve en yeni giysilerimizi giyip meydanlara toplanalım. Sonra çığlık çığlığa koşarken tüm ağaçlara, kuşlara seslenelim:
“Ey özgürlük muhtacım sana!”
Böyle seslenelim...
Güray Öz’ün Silivri’den haykırışını, Dünya Haber OmbudsmanlarıOrganizasyonu’na (ONO) yazdığı mesajı okuyalım.
***
Sevgili arkadaşım Güray Öz, kasım ayından beri 10 arkadaşımızla birlikte Silivri’de tutuklu...