Hikmet Çetinkaya Cumhuriyet Gazetesi

Kafatasçı zihniyet...

15 yıl önce yazdığım bir yazıyı okudum dün sabah...  O yazımda soruyordum kendi kendime:  “Neyin habercisidir aşkın sessizliği, bize kim anlatır; nedir ölümün adı?”  Aradan 15...

07 Ocak 2016 | 133 okunma

15 yıl önce yazdığım bir yazıyı okudum dün sabah... 
O yazımda soruyordum kendi kendime: 
“Neyin habercisidir aşkın sessizliği, bize kim anlatır; nedir ölümün adı?” 
Aradan 15 yıl geçmiş, çok şey değişmiş, bir aşk biterken bir başka aşk çiçeklenmiş yüreklerimizde. 
Bir insan sevgisi, dayanılmaz bir acı içimizin en derin köşesinde yitirdiğimiz arkadaşlarımızın, çocuklarımızın anılarına gömülmüş. 
İnsanlığın çektiği acı, IŞİD terörü dalga dalga yayılırken, aşklarımız, sevdalarımız artık eskisi gibi avuçlarımızda yeniden filizlenmiyor. 
Radikal Sünni İslam devletinin temsilcisi olduğunu söyleyen örgütün terör, korku, şiddet sarmalı karşısındaki çaresizlik, denizin dalgalarını anımsatıyor. 
Emperyalizm, küresel güçler, Ortadoğu’da denge hesapları yaparken Rusya devreye giriyor, Türkiye ise bir çıkmaz sokağa doğru sürükleniyor. 
Bir yanda BM, NATO öte yanda Almanya, Fransa, İngiltere, Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri, ABD ve Rusya... 
Havadan bombardıman...
Peki karadan ne yapılacak? 
Emperyal güçler, Türkiye’ye “Haydi sen önden yürü aslanım, biz arkadan geliriz” diyecekler... 
Türkiye böyle bir durumda. 
İçeride terör belası, komşularda iç savaş... 
Birileri diyor ki: 
“Kaldırın HDP milletvekillerinin dokunulmazlığını, atın içeriye onları, kapatın partilerini...”

***

Irkçı, kafatasçı bir zihniyet! 
Her Kürt yurttaşımızı potansiyel terörist olarak görmek, ayrıştırmak, ötekileştirmek! 
Bugün yaşadıklarımız insanlık tarihinin kanlı sayfalarında yer alacak, acıları yüreğimize kazınacak...
Emperyalizmin sahneye koyduğu bu “insanlık dramı”, tüm kepazelikler, kötülükler o zaman lanetlenecektir. 
Ölümler ve katliamlar... 
Sanıyoruz ki hepsi unutulacak! 
Suruç, Ankara, Paris katliamı, ölümler, terör... 
Biz demokrasiyi, özgürlükleri tartışıyoruz sabah akşam. Gelin bir de faşizm nedir onu konuşalım. 
Güçlü bir milliyetçilik eğiliminin sonu faşizme gider... 
Faşist rejimlerde, temel hak ve özgürlükler yoktur. 
Televizyonlarda “başkanlık” tartışmalarını izleyenler, ABD’den örnek verenler acaba o sistemin daha önceleri Güney Amerika ülkelerinde değişik bir biçiminin nasıl işlediğini görmediler mi?

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Aşklar ve sevinçler... 09 Eylül 2018 | 2.502 Okunma Hoşça kal hüzün... 06 Eylül 2018 | 553 Okunma Bir garip yolcu... 04 Eylül 2018 | 2.356 Okunma Sevda düşleri... 02 Eylül 2018 | 2.437 Okunma Uçarı kaçarı... 01 Eylül 2018 | 115 Okunma