Paris’te yaşanan vahşet daha önceleri New York’ta yaşanmıştı. 14
yıl önce...
11 Eylül 2001’de Dünya
Ticaret Merkezi’nin bulunduğu
gökdeleni delip geçen Boeingler, ikiz kulelerin
çöküşü...
Adına
ister “vahşet”, ister “katliam”, ister “terör” deyin
bu öykü ABD’nin Afganistan’ı işgaliyle uç
verip “Selefi” ruhuyla ateşlenmişti.
11 Eylül çok konuşuldu, tartışıldı...
Köktendinci
terör “Ilımlı İslam” olarak
adlandırılan din sarmalıyla
hayat buldu.
Zaman hızla
akarken “Selefi ruhu” bir simge olarak algılandı,
küresel güçlerin desteğiyle ivme kazandı.
Taliban’dan IŞİD’e değin
uzanan Selefiliğin kolları İslam coğrafyasında çoğaldı...
Köktendinci terör örgütleri kendilerine yardım
edenleri “kâfir” olarak
görüp “düşman”belledi.
Zaten G20 zirvesinde Putin’in söylediği
buydu!
El
Kaide’den Taliban’a, El Nusra’dan IŞİD’e
dek uzanan zincirin halkaları böyle oluştu.
IŞİD, bunların en gelişmişi, en vahşisi...
Irak’ta, Suriye’de, Libya’da, Türkiye’de, Fransa’da...
Aslında tüm Avrupa
ülkelerinde uyuyan
hücreleri var.
Günü gelince, hiç beklemediğiniz bir yerde karşınıza
çıkıyorlar.
***
Ankara katliamını kimin yaptığını henüz öğrenemedik.
Paris katliamını IŞİD’in yaptığını biliyoruz...
IŞİD bu vahşeti üstlendi...
Ankara katliamının hedefi belliydi: Türkler, Kürtler, Aleviler,
barıştan, temel hak ve özgürlükten yana olanlar,
sendikacılar...