Zamanın akışına kapılmak, ikindi
yağmurlarında ıslanmak, denize yakın
bir yerde düşüncelere dalmak...
Bugün Kurban Bayramı’nın ilk günü...
Böyle günlerde umut
fırtınasının içinde olmalı
insan.
Mavi derin suları seyretmeli, sonbahar yağmurunda
ıslanmalı...
Ben bunları düşünürken, tarihin sayfaları geldi
aklıma. Puşkin döneminin ÇarlıkRusya’sı,
çok gerilerde kalmıştı ama o ölümsüz
şair hâlâ belleklerimizdeydi.
Önceki gece nedense aklıma Puşkin gelmişti.
Cumartesi
günü Ataol Behramoğlu’nun
köşesinde çıkan iki fotoğraf beni derinden etkilemişti.
“Yorumsuz” başlığı ve iki fotoğraf...
Üstte Vietnam, 1972...
Altta Cizre, 2015...
Bu, bir şair duyarlılığıydı...
O iki fotoğraf her şeyi
gözler önüne seriyor, şaire
sadece susmak düşüyordu...
Ataol’un “Yorumsuz”u, her şeyi apaçık anlatıyordu...
Eğer o fotoğrafları görmeyen varsa, Cumhuriyet
Portal’ı açıp, tüm yazarlar bölümünde (19 Eylül 2015)
görebilir...
Puşkin’in yapıtlarını Ataol Behramoğlu çevirdi. Ben
Puşkin’in “Yüzbaşının Kızı”kitabını gençlik yıllarımda
okumuştum... O kitabı kim çevirmişti anımsayamadım yazımı
yazarken.
Puşkin soylu bir aileden
geliyordu. Liberal
düşünceye sahipti. Şiirlerinden
bunu anlıyorduk okuduğumuzda.