Manisa’nın Turgutlu ilçesinde dört aylık hamile Ebru Tireli’ye
parkta spor yaparken “Bir daha burada seni görmeyeceğim, bu
halinle” deyip saldırdığı öne sürülen şüpheli Mehmet T. kullandığı
aracın plakasından belirlenip gözaltına alındı.
Ebru Tireli ve üç tanık, şüpheliyi belirledi. Mahkemeye çıkarılan
saldırgan “Hayır ben yapmadım” dese de tutuklanıp cezaevine
konuldu.
Günümüz Türkiyesi’nde kadına şiddet, dayak sıradan karşılanıyor.
Benzer olaylar giderek artıyor, kadınlar öldürülüyor, dayak
yiyor.
Kadın evinde oturacak, dışarıya çıkmayacak...
1990’lar Türkiyesi’nde köylülük yarı yarıyaydı. Belki yarıdan
çoktur ama kesin bir yargıya varamayız.
Kentlerin varoşlarında yaşayan “yarı kentli-yarı köylü” yurttaşın
kimliği ikirciklidir.
Bir lümpendir o...
O tarihlerde devlet, lunaparklarda, çadırlarda gösteri yapanlara
bakar gibi varoşları seyrediyordu.
Oysa belediyelerin insafına terk edilmiş varoş kesimi, kentte
yaşayan nüfusun yarısını oluşturuyor. Ağırlığını toplum yönetimine
koyuyor, siyasal yaşama yön veriyor, particilik alanında
etkinleşiyor; elinde satırla, palayla, kasap bıçağıyla
çevresindekilere saldırıyordu.
Trafikte araba kullanırken, kaldırıma çıkan halk otobüslerini
gördüğünüzde şaşırıp kalıyorsunuz İstanbul’da.
Eğer biri sürücüyü uyarırsa, yolcular “Eve geç kalıyoruz sana ne”
deyip üzerinize yürüyüp, bir güzel dayak atarlar size.
Turgutlu da ilçe ama gelişmiş bir kenttir...
Büyük bir göç aldı...
Lümpen nüfus İstanbul gibi o şirin Ege kentinde de var...
Bağnazlık, kadına nefret hepsi bir arada...
***