Herkes barış istiyor ama ülkenin en
önemli gündemi şiddet, savaş ve ölümler...
Gediz Ovası’nda domates toplayan 200
Kürt işçinin kaldıkları damlar yakılıyor...
200 Kürt işçi canlarını zor kurtarırken benzer bir
durum Bolu’da okul inşaatında çalışan
işçilerin başına geliyor.
Ardından Ankara’da “teröre
hayır, kardeşliğe evet” yürüyüşü
yapılıyor TOBB’nin önderliğinde...
Kimi memur, işçi sendikaları, esnaf odaları
ve binlerce kişi katılıyor bu
yürüyüşe...
Sağdan, soldan, ortadan tüm
siyasetçiler barıştan,
sevgiden, kardeşlikten söz
ediyor etmesine de, sokağa salınanlar neredeyse
her Kürt
yurttaşımızı “potansiyelterörist” olarak
görüyor.
Toplumsal akıl, sağduyu,
bilinç kalmamış...
Gediz Ovası’nda
Bolu’da ekmek parası için
Güneydoğu’dan kalkıp gelen Kürt tarım
işçileri, kimilerine göre terörist, PKK’li
yani...
Cizre’de yaşayan insanların
tümüne Kürt olduğu için
terörist muamelesi yapılması,
evlerinin delik deşik edilmesi, gece ekmek almak için
çıkan 74 yaşındaki bir yurttaşın
güvenlik güçlerince öldürülmesi...
Ve sonra Ankara’da “teröre hayır, kardeşliğe
evet” yürüyüşü...
Kardeşlik, sevgi, barış; ay
yıldızlı bayrağımızı taşıyarak
mı gelir yoksa toplumsal akıl
ve bilinçle mi?
Cizre’de, Silopi’de ve Güneydoğu’da pek çok
yerde PKK, alçakça kanlı eylemler yaparken,
devlet sivil halka şiddet kullanıyor açık açık...
Pek çok masum sivil yurttaşımız, genç, yaşlı, çocuk, kadın, erkek
denmeden öldürülüyor, yaralanıyor...
***
Başkalarının hayatlarını önemsemeyen, sevgi değil nefret sarmalında kan gölünden beslenen düşüncenin temsilcileri, ay yıldızlı bayrağımıza sarılı tabutların başında timsah gözyaşları döküyor.