Sıradan sözcükler bir şiire dönüşür mü?Marksizmi bilen biraydın, gençlik günlerini unutup şoven duygularla yurtseverlik taslayabilir mi?
Faşizmin kol gezdiği, seçim barajının yüzde 10 olduğu bir ülkede, demokrasiyi, temel hak ve özgürlükleri savunan aklı başında herkes, ideolojisini zamanın saatine, kendi çıkarlarına göre ayarlarsa bir ayağı mutlaka faşizmin çukurundadır.
İstediği kadar yanlış anlaşıldığını söylesin, yazılar yazsın, konuşmalar yapsın, Marksist olarak ortalıkta dolaşsın, kimseyi kandıramaz.
Hele hele derin şovenizmin batağında olan, daha dün eski Van Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın’ı yaftalayıp dinci bir gazeteyle iş tutanları yere göğe sığdıramaması ayıptan öte başka bir şeydir.
40 yıldır binde bir oranını aşamayan, kendisi gibi düşünmeyen herkesi, İlhan Selçuk’tan Uğur Mumcu’ya dek neredeyse her Cumhuriyet yazarını hedef alan siyasal partiyi fırsat buldukça övmesi işin bir başka boyutu.
Onun için sıradan sözcükler şiirleşir elbet...
Şiirleşir ama bunun için düşünsel bir süzgeç gerekir; İlhan Selçuk’un deyişiyle halkın tarlada, damda, kahvede, meyhanede çoğunlukla hiç düşünmeden; değerlerini tatmadan, su içercesine rahatlıkla kullandığı sözcüklerin bir omurgada eklemlenerek şiirleşmesi ilmi simyaya özgüdür...