İnsan sezgileriyle yaşar, hayata o sezgilerin ışığında bakar...
7 Haziran seçimlerinde sandıktan “başkanlık sistemi” çıkmadı...
İstedikleri 400 milletvekili ve tek başına iktidardı, olmadı.
Bu seçimin ardından çoğumuz ya AKPCHP ya da AKP-MHP ortak hükümeti bekliyordu.
Partiler, Meclis ve milletvekilleri...
AKP başkanını çıkaramamıştı ama birinci parti olmuştu. Ortak hükümet kurulamayacağı aslında 7 Haziran gecesi belli olmuştu.
Meclis Başkanı seçildi. Hayır seçilmedi. MHP ve CHP altın tepsi de MeclisBaşkanlığı’nı AKP’ye sundu.
AK Saray’ın zaten istediği buydu...
Çözüm süreci bir çırpıda yok sayıldı. HDP, terör örgütünün Meclis’te uzantısı olarak görüldü.
Uyduruktan “ortak hükümet kurma” turları sürerken PKK giderek azgınlaştı, 6 milyon seçmenin oyunu alarak Meclis’e giren HDP’yi AKP ve MHP birlikte hırpalamaya başladı...
İkisi de aynı tabandan besleniyorlardı, her şehit cenazesi geldiğinde “bir erken seçim ne iyi olur” diye düşünüyorlardı...
AKP’nin “barış, kardeşlik, çözüm süreci” söylemlerinin yerini “barışma savaş” almıştı.
***
1 Kasım’da erken, pardon tekrar seçime gidiyor Türkiye...
Sanıyorlar ki, sandıktan başkan çıkacak, 400 milletvekiliyle Meclis’i sarsacak muhterem!
Anayasa gereği, seçim hükümeti kurulması gerekiyor. Davutoğlu uzun uzun konuştu ve açıkladı.