Bir yandan ötekileştirme, ayrıştırma öte yandan teröre karşı
miting...
“Milyonlarca nefes, teröre karşı tek ses!”
Elbet teröre karşı tek ses,
ama insanlığa göre de
tek ses!
Terör nereden gelirse gelsin hep birlikte, hayatın o ince
çizgisinde nice ölümleri, acıları, hüzünleri görerek.
Suruç katliamı 33 can...
Ceylanpınar’da alçakça öldürülen
iki polis... Cizre’de 17 cenaze...
Iğdır’da 8 polisimize
kurulan bombalı tuzak.
Bodrum kıyılarından açılan şişme lastik botun
batmasıyla 34 mülteci daha
ölmüştü... 5’i bebek, 6’sı
çocuk...
Televizyon ekranlarında hızla dönen, araya reklam girince pek
anlayamadığımız ölüm haberleri.
Sahi hacdaki
vinç faciasında kaç yurttaşımız
ölmüştü?
12 mi, 13 mü,
kaç?
Alt alta koyduğum tüm sayılar, ölümler, televizyon ekranlarında
sadece alt yazı olarak geçiyor.
Unutkan toplumuz...
Bir iki gün içinde değil, birkaç saat içinde unutuyoruz
ölümleri.
Her sayı bir acı!
Milyonlar nefes alıp
veriyor, terör giderek azgınlaşıyor...
Her Kürt yurttaşımız potansiyel terörist bu ülkede, eğer AKP’ye
muhalifse...
Ben ise günlerdir ölüm,
acı, hüzün üzerine
yazıyorum...
Acı, durmuş bir saatin sarkacı mı, gökyüzünün kapkara bulutlara
bürünmesi mi, yüreklerin bağnazlığında tüten bir ateş mi?
Uzun uzun düşünüyorum!