Refahlı belediye başkanları bir yandan sanatın içine
tükürürlerken öte yandan da işçi kıyımı yapıyorlar. Dini bütün
Refahlılar galiba batık bankalara kaptırdıkları “repo” paralarının
acısını işçilerden ve memurlardan çıkarıyorlar.
Gebze’de 700 işçi ve memur sokakta. Ümraniye’de
yüz işçi belediyenin önünde haykırıyor:
“Adil düzen bu mu?”
Ne olacaktı? Ne bekliyordunuz?
İşte Refah Partisi’nin gerçek yüzü...
Refah Partili belediye başkanları işçi çıkarırken “demokratikleşme
paketini” bir türlü açamayan DYP-SHP hükümeti ne
yapıyor dersiniz?
Tansu Çiller kendinden emin:
“Çağdaş bir Türkiye yaratacağız...”
İyi de bu çağdaş Türkiye nasıl yaratılacak?
Yanıt hemen geliyor:
“Biz laik Türkiye Cumhuriyeti’nin çocuklarıyız. Biz bu yolda
yürümeye devam edeceğiz...”
Sonra?
Anayasanın 24. maddesi gündeme geliyor. Ardından
DEP kapatılıyor.
Ya demokratikleşme ne olacak?
Öğretmen ve memurlara grevli toplusözleşmeli
sendikal hak ve özgürlüklerini vermeyecek miyiz? Siyasi partiler
anayasanın güvencesi altında çalışabilecekler mi?
*** Refah Partisi’nin işçileri ve memurları sokağa attığı gün üç öğretmen geldi gazeteye. Ümraniye Endüstri Meslek Lisesi’nden başka okullara sürgün edilmişt...