Tarihe not düşmek için - 10 Biri 19, öteki 22
yaşında...
Biri İstanbullu, öteki Sivaslı...
İkisinin özelliği de ailelerinin yoksul oluşu...
Onların öyküsü “ılımlı İslam” diyenlere, tarikat şeyhlerini koruyup
kollayanlara ders olmalı. Özellikle MGK üyeleri, Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel, Başbakan Necmettin
Erbakan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail
Hakkı Karadayı bu öyküyü dinlemeli...
19 yaşındaki Eyüp Kayar, kendi deyişiyle “Bir
gençliğin kırık sekiz yılını” şöyle anlatıyor:
“Bunlarla ilk tanışmam Orta- 1’de Fatih’e taşındığımızda oldu. İlk
tanıştıran Tamer Dokumacı adındaki sınıf arkadaşım
oldu. Beni davetinde, ‘Tanıdığım abiler var, abimin arkadaşları.
Onlarla ders çalışırız’ diyordu. İlk gidişimizde
Özkan Bayraktar adındaki bir
arkadaşı da Tamer çağırmış. Haberim yoktu. O akşam biraz Tamer’e
kızdılar. ‘Böyle habersiz çocuk getirilmez. Her şeyin bir raconu
vardır’ dediler. Bu ev, Fatih Merkez Polis Karakolu karşısındaydı.
Bu böyle Orta-3’e kadar gitti.
Orta-3’te Fatih’te daha nice evlerin olduğunu, Zaman’ın ne için
kurulduğunu vb. öğrendim. Bu arada Fen Liseleri’ne hazırlık için
bize haftalık ders programı çıkarmışlardı. Bu evlerin bizlere cazip
hale getirilmesi için ellerinden geleni yapıyorlardı. Öğle ve akşam
yemekleri Orta-3 gibi çocukların ayaklarına sini içinde geliyordu.
Bu ‘9 kişilik’ grubun içinden bir de özel grup seçmişlerd...