Tarihe not düşmek için - 18
Sabah sabah telefon çaldı. Arayan Ankara’dan
bir arkadaşımdı...
Dedi ki:
“Hoca uçtu, haberin var
mı?”
Sordum:
“Hangi Hoca?”
Yanıt:
“Kim olacak yahu,
Fethullah Hoca... Hoca sözde sağlık
kontrolleri için ABD’ye
uçtu...”
Dedim ki: “
Sözde deme... Ben sabahleyin
Samanyolu televizyonunda
izledim, Zaman gazetesinde
okudum; yüksek şekeri ve kalp rahatsızlığı
nedeniyle doktorları öyle istemiş. Yani ‘Bir de
ABD’ye git’ demişler...”
Arkadaşım bir kahkaha atarak “Sen
enayisin” deyip ekledi:
“Fethullah Gülen emekli bir vaiz.
Zaten kendisi her zaman ‘Ben Allah’ın fakir bir kuluyum’
demiyor muydu? Sadece uçak parası Hoca’nın bir yıllık
maaşı eder...”
Yanıt verdim:
“Olsun varsın... Eşi dostu var
Hoca’nın. Belki borç bulup tedavi için ABD’ye
gitti...”
Arkadaşım “Sen benimle dalga
geçiyorsun” dedi ve devam etti:
“Bana kalırsa Fethullah Hoca
kaçtı. Zaten ben kaçacağını iki üç gün önce, dün
de senin yazından anlamıştım. Hoca’nın
‘yakarış’ yazısı Zaman’da
yayımlandığı gün ‘Hoca galiba zorda’
demiştim...”
Sordum:
“Anlamadım, nasıl yani?”
Arkadaşım “Anlatayım” deyip, çok
önemli bir noktanın altını çizdi:
“Genelkurmay Başkanlığı’nın
brifinglerinde ‘irticanın örgütlenmesi’
anlatılırken 800 okul ve
dershaneden, şirketlerden söz edildi.
Bunların ‘irtica örgütlenmesinde’ önemli bir rol
oynadığı kaydedildi. Askerler isim vermediler ama
Fethullahçıların okullarının ve dershanelerinin,
şirketlerinin listesi ellerinde.
Zaten sen bunları yıllardır
belgeleriyle yazıyorsun. Fethullah Hoca’ya yakın
çevresi ‘Ortalıkta gözükme, ABD’ye git’ dediler. Hoca bu
yüzden apar topar ABD’ye uçtu. Orada kalacağı yer
hazır. Gitmişken hastaneye bile yatar. Hoca,
ABD’de bir süre kalacak. Çünkü Türkiye’de hava
bulanık. Ne olur ne olmaz. Bir de Fethullah Hoca
hakkında cumhuriyet savcıları soruşturma açabilir.
Hatta tutuklayabilir...”
***
RP Rize Milletvekili Şevki
Yılmaz ile RP Genel Başkan Yardımcısı
Hasan Hüseyin Ceylan’ın
1991, 1992, 1993
ve 1994 yıllarındaki konuşma kasetleri özel
televizyon kanallarında yayımlanıyor mu?
Evet!..
Fethullahçılarla ilgili olarak
133 parça ekiyle birlikte hazırlanan, ancak
“hasıraltı edilen” 33 sayfalık fezleke
neden özel televizyon kanallarında yayımlanmıyordu? Şeriatçılara
“demokrasi” maskesi takanlar niçin Fethullah Hoca’yı çok
seviyorlardı?
İşte size İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel
Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’nın 10 Mart
1992 tarih ve 400/1 sayılı raporu:
“Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın
demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti
niteliklerini değiştirerek yerine şeriat düzeni
getirmeyi amaçlayan illegal ‘Fethullah Hoca’nın
Talebeleri’ adlı örgütün; tüm Türkiye genelinde
olduğu gibi, özel hareket noktası olarak
seçtiği polis kolejleri, polis
akademisi ve polis okulları içindeki
faaliyetlerini, Teftiş Kurulu’ndan gelen yazıya bağlı
olarak askıya aldıkları; buna rağmen sempatizan
kadrolarıyla bağlarını zayıflatmamak için
toplantı ve çalışmalarını yoğun olarak sürdürdükleri
ve illegaliteye son derece bağlı kaldıkları
gözlenmiştir.”
***
Fethullah Hoca, ABD’ye uçtu mu, yoksa kaçtı
mı, bizi hiç ilgilendirmiyor. Ancak Fethullahçıların parasal
kaynakları, nasıl örgütlendiklerinin belgeleri
Genelkurmay’ın elinde bulunuyor...
Emniyet Genel Müdürlüğü Polis Teftiş Kurulu’nun
28.8.1992 tarih, B.05.1.BGM.060.01/15 92 sayılı fezlekesi
bugünlerde gündeme yeniden gelecek. Çünkü Polis Teftiş Kurulu’nun
elindeki fezleke ile İzmir
DGM’nin “Fethullahçıların askeri
liselerde örgütlenmesine” ilişkin kanıtlar
aynıdır.
1992 yılında bu belgeler kimi gazetelerde de
yayımlandı. O tarihte Fethullahçılar kendilerini şöyle
savundu:
“PKK için hazırlanan
bir raporu, hayali Fethullah Hoca örgütü için
hazırlanmış olarak gösteriyorlar...”
Sonra ne oldu? Fethullah, Gazeteciler
ve Yazarlar Vakfı’nı kurdu, kimi
gazetecileri kafaya alıp işlerini tıkır tıkır yürüttü...
800 okul ve dershane... Trilyonlarca liralık
mal varlığı... Askeri okullarda, poliste, eğitimde
örgütlenme...