Sığ dünyalı ol... Dar kafalı... Sorgulama,
neden, niçin, ne zaman falan
deme.
Ne bir mezar, ne bir mezar taşı, ne kahpece
işlenmiş cinayetlerin tabutları...
Terör, töre
kıskacı.
Boş ver!..
Umursama!..
Ölülerin coğrafyasında uyuyorsun, yum gözlerini
hiçbir şey görme...
Gaffar Okkan niçin katledildi
diye düşüp kafa yorma...
Unut Uğur Mumcu’yu,
Ahmet Taner Kışlalı’yı,
Musa Anter’i,
İsmail’i, Ahmet’i, Berkin
Elvan cinayetlerini, ağlayan anaları, babaları.
Ölümlerle çoğalan bir ulusuz biz...
Öle öle çoğalmayı seviyoruz...
Düşünmek yasak haberiniz
olsun...
Ya benden yanasın ya ondan...
Sus pus olmuş toplum...
Bu sessizlik hepimiz adına
utanç olmalı...
Aldırma gönül aldırma sen!
Tiyatroları, sinemaları kapat, aydınları
susturmaya çalış...
Opera, bale gâvur icadı.
Şu öldürdüklerimizin sonsuz
coğrafyasında dolaşma.
Yan gel yat, keyfine bak.
Aldırma!..
Hesabı iyi yap.
Rüzgâr gülü ol...
Askerlerimizi, polislerimizi şehit edenleri
baştacı et... Yüreğin yok ki, için açısın...
Hepsi yoksul ailelerin
çocuklarıydı askerlerin, polislerin.
Bu canlı dünyadan gelip geçti
onlar...
Çoğu 20’li
yaşlarındaydı...
Kanayan bir tarih bıraktılar bize...
***
Öyle yüzde 50 diye pek
ayırmadan...
Bu utanç hepimizin üzerine
yazılıyor!
Bu utanç niye, diye...
Cumhurbaşkanı ve iktidar, Türkiye’yi
aldı.
Mısır darbesini yaptıran
ABD’ydi.
El Kaide, IŞİD...
Yetiştiren...
Yüzlerce insanı katlettiren...
Ortadoğu’da Filistin’i,
İsrail’i değil; İran’ı öncelikli sorun
yapan...
Susan bir toplum, bu utanç bize
yeter...
Kirli para, kanlı
rejim...
ABD’nin oyunları...
Mısır’da, Suriye’de ölen
çocuklar...
Hepsi masumdu onların...
Doğrucu Davut olma...
Sus, konuşma...
Düş kurma, âşık olma...
ABD’yi sakın eleştirme...
Laik eğitimi
savunma...
Kafanı bilime takma, insan haklarını
savunma...
Birey olma, hak, hukuk deme...
Düşünme, eleştirme...
Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı
eksik etme.
***
Çocuk gelinleri
savun...
Kadına şiddet kullan...
Vur kır, gerekirse öldür...
Kadın evde oturur...
Çarşıya, pazara gitmez...
En az üç, dört, beş, altı çocuk
yap...
Kız çocukları okula gönderilmez...
Kadın evinin kadınıdır
unutma sakın.
Sen gününü gün et.
Doğru yolda yürüme çal, çırp.
Bak kara toprak ölüleri birer birer alıyor
içine.
Sen keyfine bak...
Bu dünya gelip geçici biliyorsun
bunu.
Kaçkarlar elden gidiyormuş,
gitsin...
Köylü kadınlar eylem yapıyormuş,
yapsın...
Çevre kirleniyormuş, kirlensin...
Gününü gün et sen...
Kır şişeyi, dön köşeyi...
Bu utanç bize yeter de artar bile...
Sen “hain” desen de, yanında birileri
olur mutlaka.
Sırtını sıvazlar mutlu olursun...
Turgutlu’nun Çal köyünde
madenciler 50 bin ağaç katletmiş...
***