Geçen hafta günün ana haberlerinde, Rusya’ya ait bir savaş
uçağının Suriye El Bab operasyonunda
çatışan TSK askerlerinin olduğu bir
binayı yanlışlıkla
bombalaması sonucu 3 şehit, 1’i
ağır, 11 yaralı Mehmetçiğin gerçeğiyle
yüzleştik...
Rusya bir özür diledi, olayın üstü kapandı.
Yine yoksul hanelere ateş düştü, yürekler yandı.
Bu arada ABD’nin yeni yönetiminin çiçeği
burnunda CIA başkanının ilk yurtdışı
görüşmelerini Ankara’da yaptığı saatlere rastladı El Bab
faciası.
İkili görüşmelerde neler konuşulduğu gazetelere pek
yansımadı.
Ankara görüşmeleri, Suriye IŞİD operasyonlarında, Türkiye- ABD
siyasetine ilişkin temel yakınmaları, istekleri, FETÖ
- PKK - PYD terör örgütleri desteğinin çekilmesi
çıkışlarına yanıt niteliğinde miydi?
Örneğin ikili görüşmelerden Türkiye’nin güneye
inmesi, Rakka operasyonunda yer alması,
ambargonun kalkması, yeni askeri sorumluluklar yüklenilmesi, ortak
operasyonlar konuşulmuş muydu?
***
Soru - yanıt ikilisi çocukluğa ilişkin bir süreçte başlayıp
bitmez.
İnsanoğlu yaşamı boyunca sorar ve yanıtlar; ya da sormaya ve
yanıtlamaya çalışır.
Bu diyalektik süreç tükenmez; kuşaktan
kuşağa zincirleme sürer gider.
İnsanlığın birikimleri sonsuzluğa ulaşır. Sorular yanıtlandıkça,
yanıtların yaratacağı yeni soruların süreci başlar.
ABD kaynaklı Türkiye
acaba güneye iner mi? Türkiye
saplanıp kaldığı Suriye bataklığında daha da derinliklere mi
çekiliyor? Türkiye’de bulunan üç milyon
Suriyeli göçmen 10 yıl sonra sorunlu bir topluma
dönüşür mü?
Türkiye ABD ve Rusya’yla
ilişkilerini arttırmak isterken El Bab
operasyonunda 64 şehit
verdi...