Denizin uçurumu, mavi bir alev gibi yanıyor bulutların sürüsü;
belki imbat esiyor, farkında değilsin...
Durmadan soluk alıp verirken, kendi sessizliğin içinde avunuyorsun.
Gözlerinde resimler var renk renk. Kimileri siyah-beyaz. Ansızın
yitip gidiyorsun işte...
Nasıl anlatsam!
İnan ki çok zor...
Sesin ağır akan hızı, tozlu uzaklıkta kanımı tutuşturuyor...
Sesin tutuyor beni!
Çok acı çekiyorsun yaşananlardan, sözde yurtseverlerden, iki
yüzlülerden, kendi çıkarlarının dışında başka hiçbir şey
düşünmeyenlerden.
Sessiz öfkeli!
Bakışların sert!
Sesin yine tutuyor beni...
Bir bakıyorum o öfken ve yalnızlığın birden tutuşturuyor
kirpiklerini.
Saat kaç bilmiyorum...
Mayıs gecesi üşütüyor beni!
Ülkemin yargı bağımsızlığı geliyor aklıma, hukukun üstünlüğü,
adalette eşitlik...
Şakran zindanında yaşananlar... Kadınlara şiddet, taciz, çocuklara
tecavüz.
Yasalar evrensel gösterilip kimi ilkeye dayansa bile, hukuksuzluğun
hangi boyutta olduğunu çocuklar bile biliyor bugün...
Yargıç yargıcı tutukluyor...
Suçu: Terör örgütü üyesi...