Cumhur İttifakı milyon defa 'zamanında seçim' demesine rağmen, muhalefet "hemen seçim, derhal seçim" deyip durdu.
Sonunda Cumhur İttifakı yeni seçim kanununu Meclis'e getirdi. Geçerli olması için üzerinden en az 1 sene geçmesi lazım. Laftan anlamıyorlardı, cumhur ittifakı Meclis'e getirdiği yeni seçim kanunuyla anlatmaya çalıştı. 'Erken seçim niyetimiz yok'... (Muhalefet yarın yine; "5 dakka sonra seçim" der mi orasını bilemeyiz!)
Seçim barajı yüzde 7'ye düşürülüyor. Âlâ... 80 darbesinden kalma yüzde 10 barajından kurtulacağız.
İttifakları etkilemeyecek. Zira ittifak içerisinde yer alan her parti (ne oy alırlarsa alsın), ittifakın toplamda yüzde 7'yi geçmesiyle barajı geçmiş olacak.
Bu da güzel. İttifaklar güçlenecek.
Ama bir risk de var. İttifakları çoğaltabilir. Toplamda yüzde 7 alabileceğine inanan partiler müttefiklerinden ayrılıp ayrı bir ittifaklar kurabilirler.
En kritik madde ise şu. İttifak içindeki partiler aldıkları oy nispetinde vekil çıkartabilecekler.
İttifaklarda kartların bir daha karılmasına sebep olacak madde... Yani milletvekili çıkartmak istiyorsan müttefiklerinin oyları işe yaramıyor. Kendi oylarına bakacaksın. Artık, "artık" oylardan (beleşten) vekil çıkartmak yok.
Ne âlâ. Temsilde adalet budur.
Peki bu ne demektir?..
Abdülkadir Selvi meseleyi damardan anlatmış;
"Babacan'ın, Davutoğlu'nun ya da Karamollaoğlu'nun partisi seçimlere Millet İttifakı ile girdikleri takdirde, yüzde 7 barajını aşabilecekler. Ama milletvekili hesabı o ilde aldıkları oy sayısına göre yapılacak. Bu durumda milletvekili olmak istedikleri takdirde Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu ve Temel Karamollaoğlu'nun CHP listelerinden seçimlere girmeleri gerekecek."