Muhalefetin "aday" tartışması seçimlere kadar devam edecek gibi görünüyor...Bayağı da eğlenceli.
"Adayınız kim?" diye soruyorsun Kılıçdaroğlu'na. İsim yok, tarif var!
Sürekli aday tarifi yapıp duruyor.
Bir önceki tariflerden birinde, "aday, nefsine hakim biri olmalı" demişti. Nefsine hakim olan aday nasıl ve neye göre tespit edilecek?.. (Öyle ya CHP'nin taciz tecavüz dosyası kabarık!)
Son aday tarifini de yayınladı Kılıçdaroğlu;
"Devleti bilmeli. Sağduyulu olmalı. İttifakın bileşenlerine güven vermeli. Aday siyasetçi olmalı. Siyasal organı iyi tanımalı. Çok popüler bir ismi getirip cumhurbaşkanı seçelim diye bir düşüncemiz yok..."
Bu tarifi karşılayan kim acaba?..
Devleti bilen, sağduyulu, müttefiklere güven veren biri. Ve illa ki bir siyasetçi olacak. Bir de nefsine hakim olacak. Ama çok popüler olmayacak. (Acun olamaz mesela!..)
Daha önceki söylemlerine baktığımızda güya kendini tarif ediyor. Kendini, bu vasıfları haiz zannediyor olabilir.
Ama aday tarifinde şu yok; Yalan söylememeli, sürekli yalan söylediği için zırt pırt tazminat ödemek zorunda kalmış olmamalı...
Tabii diğer ortakların kriterleri de önemli.
Mesela yüzünde "Rabbi yessir" olmalı.
Diğer ortağına göre, Kandil'in takdirini kazanmalı...
Şöyle efendi olmalı, böyle kucaklamalı, demokrasiyi içselleştirmiş olmalı,
Devrimci, şeriatçı, sosyal demokrat liberal milliyetçi olmalı,
Çok popüler olmamalı,
Ama gerektiğinde amuda bile kalkmalı...
Bilin bakalım aday kim?!..