Keyifler yerindeydi. 'Adayımızı söylemiyoruz kuduruyorlar' moduyla mavra çeviriyorlardı...
"Bizim (aday) alternatifimiz çok, sizin yok. Sadece 1 adayınız var. Bu bizim için bir avantaj!.." diyerek siyaset tarihinin en saçma salak argümanını ürettiler... (Sanki güzellik yarışması düzenleniyor?!..)
Nasıl oturulacağı, nasıl sıralanacağı tartışıldı. (Hepsi birer potansiyel aday ya?!..) Dikdörtgen masa yerine yuvarlak masaya oturup sorunu çözdüler.
"Komünist sağcı, solcu İslamcı, liberal örgütçü' senteziyle yuvarlak masada her telden bir ses çıkıyordu.
Hiç umursamıyorlardı.
Ama yumurta kapıya dayandı. Keyifler bozuldu.
"Adayımızı söylemiyoruz, gizemli olunca millet daha da merak ediyor, bize yaklaşıyor" diyen salaklar bugün suskun...
Artık herkes biliyor. Kılıçdaroğlu adaylığını yuvarlak masaya kabul ettirmek için çabalıyor...
Öyle alternatif, rakip falan istemiyor...
Evet, bunlar malumun ilamı lakin size başka bir haberim var...
İmamoğlu içerideki destekçileriyle birlikte Kılıçdaroğlu'na karşı büyük bir hamle yapmak üzere hazırlık yapıyormuş. CHP'li dost/lar söyledi. 'Her şeyi göze aldı' diyorlar. Kavgayı erken başlatırsa işler karışır, CHP ve yuvarlak masa darmadağın olur, kendi de kazanamazmış.
Adaylık hamlesi için doğru zamanı bekliyormuş.
'Çok alternatifli aday' avantajdı ya?!,, İşte artık o avantaj, iç savaşa dönüştü...
İP de bu durumdan çok rahatsız. Akşener, Kılıçdaroğlu'nun adaylığını kabul etmiyor. Israr devam ederse, Akşener kendi adaylığını açıklayabilir. Başbakan olmak için önce cumhurbaşkanı olmalı bizzat kendisi sistemi değiştirmeli sonra başbakan seçilmeli.
Babacan zaten aday. Davutoğlu'nun hayatı yine Cehape zihniyetiyle mücadele etmekle devam eder!.. Karamollaoğlu ise zaten emekli. Gültekin Uysal da yuvarlak masayı hatıra olarak eve götürür artık.
Bu arada Mansur Yavaş n'apacak onu kimse bilmiyor.
Önce karar vermeli,
Çakma ülkücü mü,