Onca derneğine, okuluna, himmet kurumuna, gazetesine, televizyonuna..vs, el konuldu…
Üç beş cılız ses dışında Batı'dan fazla tepki gelmedi…
Zira devletin sinir uçlarına sızan Pensilvanya ekibi operasyon gücünü, ve dahi darbe imkan ve kabiliyetini kaybetti…
“Our boys did it” yerine, “Our Hodja did it”i denemişlerdi.., ama olmadı!...
Dolayısıyla Batı, Fetö'yü sattı… (Paralel de; 'Ben kimim ki zaten?...' demeye başladı!...)
Lakin onca beceriksizliklerine rağmen statükoculara ve klasik cuntacılara ilgisini kaybetmedi Batı… (Vefa meselesi olsa gerek!...)
Hürriyet'in iki camı, bir çerçevesi kırıldığında neler olduğunu hatırlıyoruz;
“ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, “Hürriyet gazetesine yönelik şiddet ve vandallık kabul edilemez” dedi..,
AB Konseyi Başkanı Donald Tusk Hürriyet gazetesinin merkezine yapılan saldırılardan endişe duyduğunu söyledi…
ABD Büyükelçisi John Bass, bizzat Hürriyet'e gidip kırılan kutsal camı yerinde ziyaret etti!…
Biz de, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden Türkiye'ye müdahale gelir mi diye endişelendiydik!...