Vakti zamanında televizyonda canlı yayında Kılıçdaroğlu'na
sordular;
“CHP'nin Kürt sorunu ile ilgili 17 maddelik manifestosu var... Kürt
sorunun çözülmesi yönünde hazırladığınız bu 17 maddeden en
önemsediğiniz 3 maddeyi söyler misiniz?..”
-Bir.., seçim barajını kaldırmak..
-Diğer iki madde?..
Kılıçdaroğlu diğer 2 maddeyi söyleyemez ve şöyle der; “Şu anda
aklımda değil ama, bilseydim bunları konuşacağımızı, metni
getirirdim...”
Anlaşılan o ki, 17 maddelik “metni” getirmeyi unutmuş... Sadece 1
madde aklında kalmış...
E, o zaman haksızlık yapmamak lazım...
Canlı radyo programında “Düşünün şimdi.., Cumhurbaşkanı başka
partinin genel başkanı, başbakan da başka bir partinin genel
başkanı. Asıl kavga o zaman çıkacak!..” dediğinde muhtemelen
“metin” yanında değildi!..
Üstelik anayasa değişiklik teklifi 18 madde... (CHP manifestosu 17
maddeydi!..)
***
Geçtiğimiz günlerde Ahmet Hakan da Muharrem İnce'ye sordu;
“Cumhurbaşkanı niye lokanta kapatsın, niye muhtarlıkları
kapatsın?.. Nereye dayandırıyorsunuz?.. Gösterin bana...”
Muharrem İnce'nin cevabı;
“Metni yanımda getirmedim. Okusak bile çok uzun sürer kimse
anlamaz... (Ha yani, biz vatandaşlar okusak da anlamıyoruz, ama
Muharrem anlıyor... Metni yanında getirmeyi unutmasaydı bize de
anlatacaktı!..)
***
Önceki gün Kılıçdaroğlu yine canlı yayındaydı… Kim gaza getirdiyse
artık; “Elbette hedefimiz tek başına iktidar olmak...” dedi...
Allah'tan “Nasıl?..” diye sormadılar... (En azından “Metin
yanınızda mı efendim?..” diye sorsalardı yahu!..)
Demek ki problem CHP politikaları değil… Problem, 'metin'de!..
Önce metni iyi okuyup anlamak lazım...