''Biz hapiste hasta yatan PKK'lıya da gittik, DHKP-C'liye de gittik. Hiç ayrım yapmadık…” demişti Kılıçdaroğlu…
Doğruya doğru… Ayrım yapılmıyor…
'PKK'lılar için; Hendekçi arkadaşlar.., Beraber iyi salladık.., PYD'liler özgürlük savaşçılarıdır.., DHKP-C'li eylemciler.., FETÖ üyesi olmaktan tutuklu medya mensupları için yoklama yapıp alkışlatmak.., 'Kontrollü darbe' diyerek FETÖ'yü kurtarma çabaları vs,
FETÖ'nün yayın organları Zaman Gazetesi ve İpek Medya'ya kayyum atanırken CHP'li vekillerin destek için gazete binalarına gitmelerini de unutmayalım… (Bizzat Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla gitmişler…)
Velhasıl hiç ayrım yapmıyorlar!..
Böyle bir şey olabilir mi?!..
Olabilir…
Söz konusu muhalefet etmekse, terör örgütleri teferruattır!..
Mesela açlık grevi yaparken gözaltına alınanlar… Hani şu KHK ile ihraç edildiği için eylem başlatan ve 80 gün aç kalmalarına rağmen güçlerinden hiçbir şey kaybetmeyen iki isim…
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu açıkladı;
“(Nuriye Gülmen) Bu kişinin DHKP-C ile doğrudan bir organik bağı söz konusudur. Birçok eylem altına imza atmışlar… (Semih Özakça) bu kişinin silahlı terör örgütüne üye olma, kemiklerin kırılmasına sebebiyet verecek derecede kasten yaralama suçlarından yürüyen ceza davaları var..”