Biz asılız. Dolayısıyla bizim istemediğimiz bi'şeyin bu ülkede olması mümkün değil" diyordu bunların akıl hocası Türkan Saylan. (Kozmoslar içinde yatsın.)
"Değiştirmeye çalışanın sonu Menderes'e benzer" diye de tehdit etmişti.
Başörtüsünü hiç sevmezdi. Namaz kılan çocuk yerine bale yapan çocuk görmek isterdi Türkan Saylan.
CHP ve dahi Bay Kemal de böyleydi. Ultra çağdaş, kökten laikçi, harbi cuntacı...
İşte bu yüzden başörtüsü yasağını kaldıran maddenin iptali için AYM'ye koşturanlardan biri de..,
Başörtüsüne 1 metrelik bez parçası diyen de Bay Kemal'di...
Bugün, "başörtüsüne kanuni güvence teklifi getireceğim" diyor...
Çok bozdular çok!.. Türkan Saylan mezarında ters dönmüştür. (Adnan Menderes'in kabrinin başında ellerini açıp "huşu içinde" dua eder hale geldiler. İyi ki bugünleri görmedi Türkan Saylan!)
Seçimler yaklaşıyor. Normaldir, CHP klasiğidir, "en Müslüman biziz" propagandası da başladı CHP'de.
Belki bilmiyordur Kılıçdaroğlu. Türkiye'de başörtüsü yasağı yok. Erdoğan kaldırdı CHP'ye rağmen!.. Bedelini de ödedi. Partisi kapatma davasıyla karşılaştı. Gece yarısı bildirisi yayınlandı. Başörtüsü tüm kamu ve kurumlarında serbest. Başörtülü asker, hakim, polis, valimiz var.
Başörtüsünü tartışan da yok.
Ama toplumla barışacaklarmış, değişmişler, dönüşmüşler.
Efendim siz onu külahımıza anlatın!
CHP'nin artık sırtını dayayacak bir vesayet odağı yok. Parmak sallayacak cuntacı yok. Halk var, sandık var. O yüzden de CHP'de dönüşüm mecburiyeti var. Bunu milletin bilmediğini mi sanıyorsunuz?
"Kutuplaştırdılar, ayrıştırdılar, adeta düşmanlaştırdılar" diyor Bay Kemal.
Yahu bir insan utanmadan sıkılmadan nasıl böyle bir cümle kurabilir?
CHP'nin bunu demesi, Hitler'in "Faşistler, insanları gaz odalarında öldürdüler, fırınlarda yaktılar" diye şikayet etmesi gibi bi'şey.