Sel, deprem, yangın, terör vesaire ayırt etmeden her şeyden siyaset devşirme peşinde muhalefet ve avenesi...
Bu topraklar, bu kadar pespaye, bu kadar sefil bir siyaset tarzı görmedi.
Utanmak sıkılmak yok!
Hava araçlarıyla müdahale (uçak helikopter) desteği 41'e ulaşmış. arazözler, itfaiye araçları, toma'larla 2 bin 500'den fazla personel canla başla yangın söndürmek için mücadele veriyor. Bakanlar da bölgede.
Ama nafile!..
Ülke yansa kül olsa umurlarında olmaz...
"Paranız yoksa söyleyin, verin görevi biz yapalım. Milletin başına bela oldular. Bir an önce bunlar gitsinler. Bu ülkenin başından gitsinler. Bunlar keyif çatıyor" diyor Kılıçdaroğlu.
Akşener; 'uçak yok helikopter yok' diyor. Kılıçdaroğlu "uçak helikopter" vadediyor.
Amaç yangın bölgesine gidip yardımcı olmak değil, yangından siyaset devşirmek.
Geçen sene de aynısını yaptılar.
İtalya ve İspanya'daki orman yangınları haftalarca kontrol altına alınamaz. Yunanistan'daki yangınlar Atina'yı duman altında bıraktır. Rusya'da orman yangınlarında 1.5 milyon hektarlık alan (Fransa'nın yaklaşık 5 katı büyüklüğünde) yok olur.
ABD'de Kaliforniya'daki yangınlar aylarca sürer. (Geçen yıl 1.2 milyon hektarlık ormanlık kül oldu.)
Uçak helikopter yapıp dünyaya satan en gelişmiş ülkelerde yıllardır orman yangınları felaket boyutunda tekrar tekrar yaşanıyor. Ulan geri zekâlı mı bunlar?!
Muhalefetin derdi başka!..
Dünyanın hiçbir yerinde bizdeki gibi yanan ormana gidip "İktidar bir an önce gitsin" diyen bir siyasetçi göremezsin.
Kızılay çadırına girip, "afet alanında tek bir Kızılay çadırı görmedim" demişti.
"Uçak helikopter yok" derken tepesinde helikopter uçuyor. Etrafındakiler de havaya bakıp helikopterleri seyrediyorlar.
Orada konuşurken, helikopter yanlışlıkla bunların üzerine suyu boşaltsaydı, şok etkisiyle kendilerine gelirler miydi acaba?..
O kadar anlattık olmadı. Hani bir ümittir diye söylüyorum!..