Kendi ülkesini başka ülkelere şikayet eden, gammazlayan.., kendi
ülkesi hakkında kara propaganda yapan bir siyasetçi
Kılıçdaroğlu…
Başta BM, AB, Avrupa Konseyi, AGİT, Sosyalist Enternasyonal,
Türkiye'deki büyükelçilikler ve yabancı gazetecilere şikayet
mektubu yazmaya kadar işi ilerletti... (Bak Şekil -a- “CHP şikayet
kronolojisi”, Bölüm; “Hikmet Genç Yazıları”...)
Hayır yani eloğluna (PKK/PYD'ye kucak açan, silah veren.., FETÖ'yü
bize vermeyen Batı'ya) Türkiye'yi şikayet etmenin, gammazlamanın
ülkemize ne gibi bir faydası oluyor merak ediyorum!..
“Bu CHP nerede, hangi ülkede siyaset yaptığını sanıyor” onu da
bilemiyorum...
Derken önceki gün şöyle dedi Kılıçdaroğlu;
“Keşke hiç şehidimiz olmasa ama eğer Türkiye kendi geleceğini
güvence altına almak açısından böyle bir operasyon başlatmışsa,
belli acılara katlanmak gerekiyor...”
Bu çıkışla biz tam “Sadme-i nâgehan'a duçar olduk” derken ikinci
bombayla sarsıldık;
MHP'lilere seslenen Kılıçdaroğlu;
“Siz ne kadar ülkücüyseniz, vatanseverseniz ve milliyetçiyseniz,
biz de ülkücüyüz, vatanseveriz milliyetçiyiz!..”
“Acılara katlanmak gerekiyor.., Biz de milliyetçiyiz, ülkücüyüz...”
öyle mi?.. Demek ki söz konusu vatansa CHP teferruattır!..
Biz de sazan gibi atladık... Kılıçdaroğlu bu yahu... Ulan insan en
azından bir gün bekler...
Öyle de oldu netekim!..