Protesto haktır, ama işin içine taş, sopa, molotof, çam,
çerçeve, silah, adam yaralama..vs, karışırsa vandallık olur,
çapulculuk olur, terör olur…
Taş, molotof atmak,
Sapanla demir bilye atmak,
Sopayla saldırmak,
240 Polis aracı, 45 ambulansı kullanılamaz hale getirmek,
Dükkanları taşlayıp ateşe vermek,
Yüzlerce özel aracı, belediye otobüsünü tahrip etmek,
İşyerlerine, belediyelere, parti binalarına taşla sopayla
saldırmak, cam çerçeve indirmek,
'Diren zart, diren zurt…' vesaire deyip meydanlarda ana avrat
küfretmek,
Dolmabahçe'de ağaç yakıp iş makinesiyle başbakanlık ofisine girmeye
çalışmak,
Bütün bu saldırıları vandallığı 'protesto hakkı' görüp sokak
çapulcularına kol kanat germek,
Şiddeti, saldırganlığı, sövmeyi özgürlük arayışı olarak lanse
etmek,
“Üstümden TOMA geçti, kimyasal sıvılarla zehirlendim, bacağım
koptu, şu an baygınım, bu twiti arkadaşım atıyor" diyen çapulcuya
gaz verip, sokak çapulcularıyla hükümet devirmeye çalışmak,
Masum, özgürlükçü, Türk Kürt kardeştir diyen bir sanatçı için 'Vay
şerefsiz' manşeti atmak…
Halkın iradesini '411 elin kaosu' olarak görmek,
Cübbelinin 'jet-ski'siyle irticayı hortlatmak,
“Başörtülü doktor yüzünden delikanlı testisini kaybetti" yalan
haberiyle gazetecilikte kepazeliğin dibine vurmak,
Fırsat buldukça postal yalamak,
Darbelerin silahsız kuvveti olmak,
Başbakanı pijamayla karşılamak,
'Yüzde 52 ile seçilen cumhurbaşkanına idam' manşetiyle şeytanı
ayrıntıda gizledikten sonra 'şerefsizim öyle demek istemedim' deyip
salağa yatmak,
DHKP-C'li teröristin savcının kafasına silah dayadığı o fotoğrafı
milletin gözüne sokmak, şehit savcının ailesinin ve milletin
vicdanını kanatmak…