Nefret ve kin pompaladılar. Kışkırttılar, fitne fücur siyaseti yaptılar. Sonunda 'sığınmacıya suyu 10 kat zamlı vereceğiz' diyecek kadar faşizmin dibine vurdular.
Şimdiye kadar mülteciler ve sığınmacılar meselesini defalarca yazdım. Hep empatiden söz ettim.
Bu minvalde 2017'de bizzat yaşadığım (köşeme taşıdığım) hadiseyi (-biraz kısaltarak) tekrar paylaşmak istedim. Okuduktan sonra gözlerini kapatın ve vicdanınızın sesini sonuna kadar açın lütfen...
Suriyeli ailelerin yaşadığı mahalledeydik.
Bir çocuk yanaştı. 13-14 yaşlarında, Türkçe konuşabilen Suriyeli bir çocuk. Adı Abdurrahman. 'Abi bize gelin, yardım edin' dedi. Ve yaşadığı o eve götürdü bizi.