Çok hevesliydiler...
Ellerini ovuşturup duruyorlardı...
Ahmet Necdet Sezer'in Anayasa kitapçığını Ecevit'in önüne fırlattığı günlerin geride kaldığını unuttular...
“Devletin zirvesinde kriz var” diyerek “cumhurbaşkanından şikâyetçi başbakan” manzarasını hayal ettiler…
Lakin Erdoğan'ın bu millet için ne ifade ettiğini hala idrak edemeyen kifayetsiz muhterisler büyük bir hayal kırıklığı yaşadı… AK Parti'nin çelikleşmiş iradesi ve geleneğini görmezden gelen zavallılar…
Çok beklediler… Ciddi bir krizi yaşanırsa, bunu nasıl siyasi ranta çeviririz hesabı yaptılar…
Ama olmadı…
Erdoğan; “Başbakan'ın kendi kararıdır. Hayırlı olsun…” dedi…
Davutoğlu ise çok şık bir final yaptı... Helal olsun...
“MKYK ve diğer kurulların değişmesi parti içinde değişik yorumlara neden olacaktı. O yüzden kongrede aday olmayacağım…
2014 tarihinde partimizin kongresinde liderimiz Erdoğan'ın elinden emaneti devraldım. Orada yaptığım konuşmada vurguladığım temel hususları kendime şiar edindim…
Ülkemin onurunu korumaya çalıştım. Haklarınızı helal ediniz. Benden yana herkese hakkım helaldir…