Böyle işte..,
Tanklar Fetö'nün elinde olunca köprüyü kapatıyor, vatandaşa ateş
ediyor… Mehmetçiğin elinde olunca yaşam koridoru açıyor, düşmanı
kovalıyor...
“Fırat'ın Batı'sı” dedik.., “Kırmızı çizgimiz” dedik.., “Akdeniz'e
kadar uzanan butik devlet projenize izin vermeyiz...” dedik,
anlatamadık...
Geç oldu, ama oldu... Sonunda Cerablus'a girdik...
Ve ilk ses PYD'nin liderinden geldi;
“Türkiye Suriye batağında çok şey kaybedecektir. DAİŞ gibi o da
bozguna uğrayacaktır...”
N'oluyor yahu?...
Ulan senin savaştığın DAİŞ'i vuruyoruz, sen bizi beğenmiyor
musun?!... (Tanklar Cerablus'a girerken başka bir yere de mi girdi
acaba?!...)
Girdik ve 24 saatten kısa bir süre içinde Türkmen'lerden ve diğer
unsurlardan oluşan ÖSO'nun kasabaya bayrağı dikmesini
sağladık...
Demek ki oluyormuş!...
Bir grup DAİŞ'li teröristi haftalarca bombalayıp bir türlü
Kobani'yi kurtaramayan o koalisyon güçleri de görmüştür Cerablus'a
nasıl girdiğimizi... (14 gelişmiş ülke, en gelişmiş silahlar,
binlerce sorti, haftalarca vurdular ama DAİŞ'i indiremediler...
Neden bu kadar sürdü acaba?!... 50 Kürt vatandaşımızın
katledilmesini yeterli bulmamış olabilirler mi?!...)
Evet, Cerablus'a girdik...
Biden Okyanus'un üzerinde uçarken girdik...
Zamanlama manidar!...
Evet, daha önce de girmiştik...