Demokrasi, medeniyet onlarda...
Dünya barışı onlardan sorulur...
Ne de olsa muasır medeniyetler seviyesi!...
'Savaşma seviş' derler... Ama dünyanın en gelişmiş silahlarını da
onlar yaparlar...
Ne de olsa Avrupa teknolojisi?!...
Dünyanın bir çok ülkesini sömürerek, kolonileştirerek ve dahi
milyonlarca insanı katlederek ya da köleleştirerek kurdular o
muasır medeniyeti!...
Böylece zenginleştiler ve muasır medeniyet oldular… Ne yapsalar
meşru, ne deseler doğru!...
Yarım asırdan fazladır işte o medeniyete gireceğiz diye
bekliyoruz...
Bir ara fasıllarla yatıp fasıllarla kalktık... 'Hangi fasıl ne
zaman açılacak, hangi fasıl açılırsa gireriz, hangi fasıl vizeyi
kaldırır...' tartışıp durduk... Şimdi o faslı kapattık!...
Bir de AB müktesebatı diye bir şey vardı...
Son olarak 'terörizm ile ilgili müktesebatı AB'ye uyumlu yapın,
teröristlere nazik davranın, vize serbestisini onaylayalım'
dediler...
Dünyanın en tehlikeli terör örgütleri sınırımızın ötesinde…, Teröre
karşı tarihimizdeki en sıkı mücadelemizi veriyoruz, herifçioğlu
diyor ki, “terörle mücadele müktesebatını gevşet”…
Medeni oldukları kadar yüzsüzler de!...
Avrupa şehirlerinde terör örgütü çadır kurabiliyor, meydanlarda
paçavralarını sallayabiliyor, o paçavralar Avrupa Parlamentosu'na
kadar da giriyor!… (Avrupalı arkadaş, biraz da kendi çapulcuna
gevşesen iyi olur, biz de feci endişeliyiz… Demokratik
açıdan!...)
Velhasıl bıktık fasıllardan, müktesebattan!...
Herifler hesaplayamadılar… “Ortadoğu'daki savaş bize dokunmaz,
teknoloji bizde, silah bizde.., satarız işimize bakarız”
dediler…