Slogan şuydu; 'Yerli malı yurdun malı herkes yerli malı kullanmalı'
Okula giderken fasulye buğday mercimek falan götürürdük. Öğretmenimize 'yerli malı' olarak gösterirdik. Hepsi yerli üretim ya, övünüyorduk. ( Sanki ithal fasulye nohut yiyenler varmış gibi!)
Bir de hiç unutmadığım patates baskı vardı. Patatesten mühür, damga gibi bi'şey. Istampası da suluboyaydı.
Trampet çalmak, blok flüt üflemek, milli günlerde sopalı çemberli stadyum gösterileriyle geçti gençliğimiz.
Ama aslında öyle bir dünya yoktu.
Dünyada sanayi devrimleri yaşanırken biz ve bizden önceki nesil böylece mutlu olduk!